Seçim sonuçlarını izliyorum.
Aydın zaten belliydi.
Özlem Çerçioğlu bu kez Mustafa Savaş karşısında 2-0 galip.
Ya Efeler?
Önceleri biraz bulanıktı, benim gibi birçok kişinin yüreği daralıyordu.
Evde olmayacaktı, aldım laptopumu doğru gazeteye.
Alper sayfaları yaparken, Abdurrahman Fırat, Murat Tan, Şermin Çolak, Türker Kocakahya, Burhan Ceyhan harıl harıl gözlemlerini yazıyorlar.
Veysel Karahan telefonla yüksek sesle konuşuyor…
Beni görünce, hayrola abi? diye soruyor.
-Evde olmayacaktı, İzmir ve İstanbul’daki günlerimi anımsadım, laptopumu kapıp geldim.
-iyi ettin abi.
Alper’e dönüyorum.
Alper Efeler’de durum nasıl?
-Ümmet Akın önde…
Ne hikmetse Ümmet Akın bana hep jeotermal santralleri anımsatıyor.
-sonrası nasıl?
-Fatih Atay, ikinci, Mesut Özakcan üçüncü sırada…
Yazımı teslim etme zamanı yaklaştı; ama ben daha bir sözcük bile yazmadım.
Alper, bana dönüyor.
-Abi, Fatih Atay öne geçti…
Aradan biraz daha zaman geçiyor ve Alper yine bana dönüyor.
-Abi Fatih Atay arayı çok açtı…
Ve Atatürk Kent Meydanı’ndan müzik sesleri gelmeye başlıyor.
Özlem hanım kutlamalara başlamış bile…

İzmir’de Tunç Soyer rekor peşinde…
Ankara’da Mansur Yavaş, emin adımlarla hedefe yaklaşıyor…
Ya İstanbul?
Ekrem İmamoğlu tam bir lider gibi davranıyor, her veriyi izliyor, değerlendiriyor, kuşkulandığı zaman hemen basın toplantısı yaparak rakiplerini kibarca, efendice, uyarıyor.
İstanbul’u aklımdan geçirdiğim an zaman tüneli beni 70’li yıllara götürüyor.
Adalet Partisi iktidarda; ama
İstanbul’da Ahmet İsvan ya da Aytekin Kotil,
Ankara’da Murat Karayalçın,
İzmir’de İhsan Alyanak ya da Yüksel Çakmur..
Aydın’da Muhterem Ağababaoğlu,
Muğla’da Erman Şener
Adalet Partisi iktidarda; ama
CHP yerel yönetimlerde iktidarda…

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım yarışı nefes nefese sürüyor…
Eve döner dönmez Fox TV’yi açıyorum.
Cumhurbaşkanı adet olmuş balkon konuşmasını yapmak için Ankara’ya gideceğini söylüyor.
Cumhurbaşkanını dinliyorum, İstanbul, Ankara ve İzmir’le ilgili bir şey söylemiyor.
Uyku göz kapaklarımı zorlamaya başlıyor; nerede o eski günler 48 saat gözümüzü kırpmadan çalıştığım günler geliyor aklıma.
Ya şimdi? saat; daha 03 bile olmadı,
Cumhurbaşkanı geleneksel balkon konuşmasını yapıyor; ama yanında sadece eşi Emine Erdoğan var...
Cumhurbaşkanı konuşuyor, konuşuyor; ama her zamanki gibi iştahlı değil.
İstanbul, Ankara ve İzmir’den söz etmek yerine partisinin kazandığı ilçe belediyelerini sayısal olarak veriyor.
Belli ki seçim sonuçlarını öğrenmiş; çünkü devletin ajansı AA cumhurbaşkanına da “veri girmiyor” yalanını söyleyebilir mi?
Öyle bir hata yapsa AA Genel Müdürünü kulağından tuttuğu gibi kapının önüne koyuverir alimallah.

Seçim sonuçları kesinlik kazandıkça değerlendirmeler yaparak siz okuyucularımla paylaşacağım.
Elbette ki önce Aydınımızı değerlendireceğiz.
Seçim öncesi Aydın’a yapılan “BAKAN” indirme ve bindirmelerine rağmen, bakan başka, bakmayan başka, bakmak başka görmek başka gibi bir mantıkla hareket eden Aydınlıları çözmek gerçekten giderek zorlaşıyor.
Hele bir de İstanbul ve Ankara’nın da 70’li yıllarda olduğu gibi İzmir’le Türkiye’nin büyük resmini oluşturmaları,
sanki AKP ve MHP’nin temellerinin sarsılmaya başladığını gösterir gibi.

Neyse, hele şu seçim sonuçları kesinleşmeye başlasın o zaman yazmak daha kolay olacak.
Anahtarımız hazır. Herkes kullanabilir.
Ne,
Niçin, neden,
Ne zaman,
Nasıl,
Nerede,
Kim?