11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü, bir bayram değil kadınlara yapılan eşitsizlik, adaletsizlik ve işkenceyle mücadelenin günüdür. Bugünün amacı ise, kız çocukları için ayrımcılığın ve haklarının savunulmalarını sağlanmasıdır. Ne acıdır ki sadece gününde hatırlanan ve kadınlarımızın hala daha işkence ve dayağa kaldığı dönemleri yaşıyoruz.

2012’de “Birleşmiş Milletler” (BM) tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla bu gün kutlanmaya başlanmıştır. Eğitim hakları, sosyal hakları, yasal hakları, kadına şiddet ve zorla evlilik konuları da ‘Dünya Kız Çocukları Günü içerisinde gündeme gelmekte. Toplumun ön yargılarını, kız çocuklarının öz güvenle zihinlerindeki kalıpları kırarak hayal kurma ve yeteneklerini desteleyecek her adım inanın çok önemli.

Yıl oldu 2020 ve hala daha okula gitmeyen kız çocuklarını duyuruyor ve görüyoruz. Genç kadınlar işe girme ve girişimcilik yönünden erkeklere göre hala daha dezavanaj yaşıyorlar. Günümüzde bütün veriler kadınların net bir şekilde geri bırakıldığını göstermekte. Sağlıktan ekonomiye, güvenlikten sosyal korumaya kadar her alanda kadınlar ve kız çocukları olumsuz etkiler altına alınıyor. Yaşadıkları tüm zorluklara, eşitsizliklere ve üstü kapatılan adaletsizliklere rağmen her alandaki başarıları, uzmanlıklarını ve becerilerini gözler önüne sermeye devam ediyorlar. Ve hayatın her alanında kadınlarımızın başarılarını duymaya onları desteklemeye daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Gençlerde ve kız çocuklarının karşılarına çıkan sorunları ise şöyle sıralanıyor. Çocuk yaşta yapılan evlilikler, İstismar ve güvenlik problemleri, eğitimsizlik, yoksulluk kaynaklı sorunlar, şiddet ve toplumdaki cinsiyet ayrımcılığı. Sıralanan maddelere baktığımızda ise gençlerin ve kız çocuklarının konulara ne kadar hakim olduğunu ve bilinçlendiklerini görüyoruz. Siz devlet büyüklerimizin ise kadın haklarına ve yapılan adaletsizliklere bir dur demenizi bekliyoruz.
Bırakın kız çocuklarınız şımarsınlar, bırakın değer görmedikleri yerde durmasınlar. Boyun eğmeyi, sessiz olmayı, istenince olmayı istenmeyince kenarda durmayı, sevilmeyi koşul sanmasınlar. Bir baba kız çocuğunun kanadını kırıyorsa hiçbir eş de bilmez o kız çocuğunun kıymetini. Bırakın kız çocuklarınız umutla dolsunlar.