2020 yılına girdiğimiz andan itibaren ardı arkası kesilmeyen felaketler her kesimi vurduğu gibi öğrencileri de çok büyük bir şekilde vurmuş durumda.
Okul öncesinden tutun da akademiye kadar tüm eğitim şu an bitmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde köy okulunda eğitim gören ve koronavirüs nedeniyle eğitimlere EBA üzerinden devam eden bir ilkokul öğrencisiyle karşılaştım. Annesi çocuğun saat 09.00’da başlayan derslere uygulamaya geçildiği ilk günlerde girdiğini ancak ilerleyen günlerde uyanmamaya, derslerini aksatmaya hatta hiç girmemeye başladığını söyledi. Onun dışında lise ve ortaokul derslerinin de işleyişi bundan farksız değil. Çocuklara ilk dönem verilen karnenin aynısı verilmiş. Yani ilk dönem verilen tüm notlar tekrar verilmiş..Uzaktan dediğimiz online eğitimin ne kadar doğru olduğu soruları tartışılırken en yakınlarımızda şahit olduklarımız ne yazık ki eğitimin çok kötü bir sürece girdiği tablosunu gözler önüne sürüyor.
Hali vakti yerinde olup gerekli eğitimlerin verilmesi için tüm imkanlarını seferber eden aileler çocuklarının geleceğinin sağlam temellerle ilerleyişini sağlamış durumda. Peki ya imkanı olmayan aileler ne yapacak? Evinde interneti ve teknolojik aletlerin yetersizliği nedeniyle derslerinden geri kalan öğrencilerin de olduğunu biliyoruz. Bu süreçte onlara ne olacak? Köylerde eğitim hali hazırda yetersizken bir de bu süreçte iyiden iyiye bitmiş durumda.
Üniversitelerde lisans ve yükseklisans düzeyinde eğitim alan gençler bir şekilde kendini geliştirmek için çabalayabilir. Ancak geleceğin temelleri olan çocukların eğitimi şu an büyük bir tehlike altında. Bir an önce bu duruma el atılmalı daha sağlıklı bir eğitim metodu hayata geçirilerek herkesin eşit eğitim aldığı bir sistem yaratılmalı. Geçen her gün, her an geleceğimizin temellerini zayıflatıyor.