Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu, ülkenin yüzde doksanına yakın kısmının altının fay hatları ile dolu olduğu gerçeğini bir süredir unutmuş, varsa yoksa İstanbul depremini konuşur olmuştur.
Geçtiğimiz hafta önce Manisa’da olan deprem ve iki gün sonrasında Elazığ depremi bu gerçek ile yeniden yüzleşmemizi sağladı. Yeniden Türkiye’nin bir deprem kuşağında olduğunu ve ülke topraklarının altının doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her yerinde fay hatları ile dolu olduğunu bir kez daha anımsadık.
Manisa depreminin can kaybı olmadan atlatılmış olmasına karşın, Elazığ depreminde (bu yazı hazırlandığı sırada) 35 kişinin yaşamını yitirdi ve yüzlerce vatandaşımızın yaralandı. Şimdi yine uzmanlar depremi konuşuyor. Türkiye haritası büyük boyutlu olarak ekranlara getiriliyor ve ülkenin fay hatları harita üzerinde gösteriliyor. Ama asıl yapılması gereken ile ilgili tek cümle yok. Depremle yaşamasını öğreneceğiz deniliyor, ancak neler yapılması gerektiği konusunda tek cümle edilmiyor.
TOKYO 9 BÜYÜKLÜĞÜNDE SARSILIYOR GÖKDELENLER YERİNDE
Bundan yıllar önce Tokyo depremi gerçekleşiyor. 9 büyüklüğünde bir sarsındı. Yer ayağınızın altından kayıp gidiyor sanki. Binalar salıncak gibi. Hele o çok katlı gökdelenler yaprak gibi sallanıyorlar, ancak biri bile yıkılmıyor. Neden? Çünkü Japonlar depremle yaşamasını öğrenmiş ve depreme karşı alması gereken önlemleri almışlar. Binalarını deprem gerçeğine göre yapmanın yolunu bulmuşlar.
Bizim de depreme dayanıklı binaları yapmamız gerekiyor. Bizim de onlar kadar katı kurallar koymamız ve bu kuralların uyulmasını sağlamamız gerekiyor. 19 Ağustos depremi sonrasında getirilen yönetmelik değişikliği ile bir ölçüde olsun binalarımızı sağlam inşa etmeye başladık. Ancak henüz tam yeterli değil.
YAPILACAK TEK ŞEY VAR
Aslına bakarsanız ve benim öz görüşüm bu konuda yapılacak, alınacak tek önlem var. O da inşaat yönetmeliğine getirilecek tek bir madde. Zemin etüdünün yanı sıra her binanın kazık temel uygulaması ile inşa edilmesi yoluna gidilmesi. Belki bina maliyetleri artacaktır, ancak insan sağlığından daha önemli değildir. Ülke genelinde kazık temel uygulamasının istisnasız uygulamaya konulması demek gelecekte karşılaşacağımız depremlerde bir tek binanın bile yıkılmadan ayakta kalmasını sağlayabilir, böylece bir tek insanımızın bile burnu kanamadan depremi atlatma şansını yakalayabilir.
Bugün televizyon kanallarında yapılan konuşmaların tamamı günü kurtarmak ve kendine PR yapmaktan öte bir işe yaramıyor. Gerçek ve kesin önlemler alınmadıktan sonra siz Türkiye’nin altının fay hatları ile dolu olduğunu söyleseniz neye yarar?