Demokrasi sözcüğünü hemen hemen hiç dilimizden düşürmüyoruz. Her fırsatta, her konuşmaya başladığımızda demokrasi ve ifade özgürlüğünü savunuyor, toplumların tepkilerini gösterebilmelerinin en doğal hakları olduğunu vurguluyoruz. Bu gösteriler barışçıl ve şiddetten uzak olması arzusunu da dile getirmekten kaçınmıyoruz.
Peki ne oluyor?
Demokrasi sözcüğünü her ifade ettiğimizde demokrasiden daha da uzaklaşıyor, toplum üzerinde tam bir baskı oluşturmaya yönelik eylem ve tutumlar içerisinde oluyoruz. Gösteri konusuna gelince en barışçıl olanı, en masum ve en sanatsal olanı bile bizden değilse kötüdür anlayışı ile bakılıyor ve hemen bir soruşturmadır başlıyor. Bir şarkının sözlerini hakaret kabul edip yine soruşturma başlatıyoruz.
Nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Nereden mi çıktı, anlatayım. 9 Şubat’ta yapılan CHP Aydın İl Kongresi’nde konuşma yapan ve kadınlara yönelik şiddet ve tacizleri protesto etmek amaçlı danslı protesto olan Las Tesis’i partililer ile beraber söyleyen İl Kadın Kolları Başkan Ayşe Özdemir’e devlet büyüklerine hakaret suçlamasıyla soruşturma başlatılmış.
Şiddeti protesto eden, özellikle de kadına şiddeti protesto eden bir danslı şarkının sözlerinden neden rahatsız oluyoruz? Neden hakaret içerdiği gerekçesi ile soruşturma açıyoruz? Kadına şiddeti, kadın tacizlerini önlemek için daha duyarlı bir tutum içerisinde olsak daha şık olmaz mı? Hemen her gün bir kadın sevgilisi, nişanlısı ya da kocası tarafından öldürülmesine toplum olarak, siyasi görüşlerimizi, dünya görüşlerimizi bir kenara bırakarak karşı çıksak nasıl olur?
SEVGİLİLER GÜNÜ
Her yıl olduğu gibi dün de sevgililer gününü kutladık. Büyük çoğunluğumuz sevgilimize, nişanlımıza, eşimize en azından bir çiçek alarak sevgililer gününü kutladık. Siyasiler de sevgililer gününü çeşitli etkinliklerle kutladı. Sosyal medyada birbirinden güzel, birbirinden ilginç sözlerle sevgililer gününü kutladık.
Kimimiz “yılda bir gün değil, her gün sevgililer günü” diye mesaj attı. Kimileri “Sadece 14 Şubat’ta değil, her gün” diye mesajlar attı. Yani sevgilimize, nişanlımıza ve eşimize ne kadar sevdiğimizi sözcüklerle, aldığımız hediyeler ile anlatmaya, ifade etmeye çalıştık.
Bugün sevgililer günü diye güzel ve şirin sözler ve hediyeler ile kutlamalar yapıldı. Peki yarın, yarın ne olacak? O güzel sözler söylenen kadınlar yine şiddete uğramayacak mı? Yine o kadınlar eşleri, nişanlıları ya da sevgilileri tarafından öldürülmeyecek mi? Belki de bu yazı kaleme alındığı sıralarda bir kadın sevgilisi, nişanlısı tarafından, eşi tarafından darp ediliyor, öldürülüyor. Ama biz sevgililer gününü kutluyoruz(!)