Hakikat insanı yalnızlaştırır derler. Atalarımızda doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar demişlerdi. Sabahın eşsiz güzelliğinde hakikatin insanı yalnızlaştırdığı baharlarda öten kuşlar ile birlikte var olmak ne de anlamlı hiçlikte. Bizlere bahşedilen bu güzelliğin içerisinde kendimizi sorgulamak ve özümüzün ruhumuzla olan beden yolculuğunu deneyimlemek ne de anlamlı bu hiçlikte.
Yolu sevgi ile buluşan herkes olgunlaşma emarelerini taşıyacaktır ve umumi muhafazada elbet sonsuzluğun içerisinde yahut dışarısında bir bütünlük yakalayacaktır. Sorgusuz sualsiz esen rüzgarların usulsüzlüğünden yakınmaktan ziyade anlayışlara yer vermek hepimizin hayrına olacaktır.
Mutlaka bu hayatta uyaranları anlamlandırdığımız yaşantılarımızda birtakım sıkıntılar yaşayacağız. Geçmiş dediğimiz gelecekle bir bütün oluşturan bu eşsiz sonsuzlukta elbette ki nefes almaktan bezdiğimiz, ağlamaktan, sızlamaktan kendimizi alıkoyamadığımız anlar olacaktır.
Bu anlarda asil olan tabiatın bize sunduğunu nimetlerle buluşmak ve toprağa dokunmaktır. Ay ışığının o eşsiz güzelliğinde toprağa dokunmak , dokunabilmek insan için ne de büyük bir nimet. Bitkilerin, açan papatyaların o eşsiz renklerini görebilmek ve koklayabilmek ve duyumsayabilmek dünyayı ne de anlamlı hiçlikte.
Lakin bir şeyleri sezmeye başladıktan sonra ve yaşadıklarımızdan ziyade onlara atfettiğimiz anlamların önemli olduğunu fark ettikten sonra derinlere inmeye başlıyor insan. Bu kuytu köşelere olan yolculuğumuzda hakikate erişme yolculuğunda attığımız her adım bizleri yalnızlığa sürüklüyor. Çünkü zevk köleliğine yakalanmış o kadar insan görmekteyim ki kendini dahi tanımaya, keşfetmeye kalkışmadan günübirlik yaşantılar içerisine tutsak edilmiş.
Ben hiçbir zaman yaşantımızı kendimizin şekillendiremeyeceği kadar bir çıkmaza girdiğini düşünmüyorum. Hayatın her karesinden bizlere çizilen ilahi dairenin içerisinde mutlaka gidilecek bir yerler ve üretilecek yeni çözümler vardır. Hakikatin getirdiği yalnızlığa ise hayranlık duyuyorum. Kalabalıklar içerisinde özümü sorgulamadan vakit geçirerek günü kurtarmaktansa hakikate olan aşkımı ararken özsel yalnızlık ve varoluşsal sancılar çekmek bana daha içten ve olması gerekenmiş gibi geliyor benim ilahi çizgimde.