Çoğu zaman içinde bulunduğumuz durumu anlatmakta, kelimelere dökmekte zorlanırız. Nasıl söyleyeceğimizi, nasıl anlatacağımızı bilemediğimiz anlar olur. Dilimiz tutulmuş, tüm bildiklerimizi unutmuş gibiyizdir. Hele kelime dağarcığımızdaki tüm kelimeler uçup gitmiş gibidir ve söyleyemeyiz derdimizi. Tıpkı, ‘Söyleyemem ben derdimi, hiç kimseye’ şarkısındaki gibi suskunluğa gömülür gideriz.
Kimi zaman da bizim durumumuzu, içinde olduğumuz karmaşayı şarkı sözlerinde bulur, şarkılara sarılırız. Belki şarkılardan derdimizi anlayan biri çıkar diye. Ama ne çare ki kimsecikler de anlamaz derdimizi.
Şiirler, ya da şarkı sözlerinde çoğunlukla kendimizi buluruz. Sözler sanki bizi anlatıyor gibidirler, o nedenledir ki, kimi şarkıları diğerlerinden daha çok söveriz. Bana göre o tür şarkılardan biri de ‘Aynalar’ şarkısı ve sözleridir. Nasıldı sözleri bir anımsayalım…
“Harmanım ben harmanım
Kırk satırlık fermanım
Yok dizimde dermanım
Eyletmen beni
Söyletmen beni
Ağlatman beni
Aynalar aynalar

İster anam darılsın
İster babam darılsın
Vuran elim kırılsın
Eyletmen beni
Söyletmen beni
Ağlatman beni
Aynalar aynalar

Hüznüm sizde görünür
Saçım beyaz örülür
Yaşarken de ölünür
Eyletmen beni
Söyletmen beni
Ağlatman beni
Aynalar aynalar

Yüzümde hep çizgiler
İçimde hep ezgiler
Uçup gitti seneler
Eyletmen beni
Söyletmen beni
Ağlatman beni
Aynalar aynalar”
Bu sözlerin üstüne ne söylenebilir ki?