Bazı anlar zamanın bekçiliğinde birer modern insan belirir ve halihazırda içsel bir tevazu ile seslenir betimlenmekte olan geleceğine. Kimsesiz ve şüheda olan arzular içerisinde sürüklenir durur insanlık. Dimağına yerleşmiş bir kitabe olmaktan ötede sürüngen ırkların esiri olmuş ticari bir hal alır ırzlarındaki iradeler temenniler ile.
Denilmekte olan uysal kaos üzerine konuşacak olursam belirsiz gaybın içerisine sentezlenmiş sezgiler ile hiçliğime seslenmekten öteye gidemem lakin teokrasi ile uyuyanlar hakiki mertebeye eriştiklerinde ruhlarını sattıklarının farkına varacaklar. Deşilmektedir ki kıstas olan seçilmişler değil seçilenlerin zihin harabeleridir. Seçilmişler nedir ki üçe beşe bölünmüş birer kukla misali renkli kağıtların yöneticileri tarafından oynatılan kibirli biçarelerdir.
Aldanmış kibelelere yönelenler tarafından yönetilen konulara kondurulan çürümüş dirsek hususları en ılımlı mertebelerde yetiştirilen çiçeklerin devinimleriyle yükümlü kılındığından zarafet yumuşaklığında ilerleyen geri adımların tilavetiyle ilişkilendiriliyor letafet.
Söylenecek söz bulunamaması gıyabında en diri kılıflara konulan iaşeler hiçliğimin vakıflarında çürüyedursun, zirvelere oynayanların dolandırdıkları kitleler kendi hallerinde cahillikleriyle üreyedursun. Kan kokusu eşliğinde tapınanlar enerjilerini emdikleri özütlerin işvelerinde kızaradursun empati yoksunluğundan.