XIX.yüzyılın ortalarında Tanzimat Dönemi’nin ünlü Osmanlı sadrazamlarından Ali Paşa yabancı devletlerin elçilerine bir davet verir. Davette İngiliz elçisi söz alır;
‘’Dünyanın en güçlü devleti hangisidir? ‘’ diye bir soru ortaya atar. Amacı ‘’Üzerinde güneş batmayan imparatorluk’ ünvanı ile bilinen Büyük Britinya İmparatorluğu’nu ( İngiltere) söyletmek. Ali Paşa hemen söz alır;
‘’Tabii ki Osmanlı İmparatorluğu, çünkü yıllardır siz dışarıdan biz içeriden bu devleti hala yıkamadık.’’ Diye cevap verir.
Günümüzde de böyle değil mi? Ülkemizi içeriden ve dışarıdan yıkmak için yıllarca uğraşmadılar mı, uğraşmıyorlar mı? Eski yıllarda siyasetçilerin hep söylediği bir söz vardı; ‘Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde ‘ diye.
Bilir misiniz? İstanbul’un yani payitahtın ekmek sorunu yıllarca sürmüştür. İstanbul’da yaşayanların ekmek ihtiyacı için gerekli olan buğday Anadolu’dan gitmezdi. Ya nereden gelirdi? Taa Amerika’dan ve yukarıda Odessa’dan getirilirdi. Neden? Anadolu da yol yoktu. Köylü ürettiği buğdayı satamazdı, elinde kalırdı. Amerika’dan gemilerle taşınırken, Anadolu’da köylü sefalet içinde yaşardı, insanlar karınlarını zor doyururdu. Osmanlı’da gayrimüslimler (Rumlar, Ermeniler, Yahudiler) askerlik yapmaz, dosdoğru vergi vermezlerdi. Ticaret ve sanat gayrimüslimlerin elindeydi. Türkler (Müslümanlar) hayatlarının büyük bir kısmını askerlikte geçirirlerdi. Savaşlardan sağ salim dönebilmek ya da sakatlanmadan köyüne gidebilmesi çok zordu. Sonra Osmanlı Devleti Anadolu’ya dosdoğru yol yapmamış, hizmet götürmemişti ama asker toplamıştı.
Bursa Valisi Ahmet Vefik Paşa(Moliere’den Cimri’yi Türkçeye çevirmiş, ilk tiyatroyu kuran, Paris’te elçilik yapan ) Pazar yerini dolaşırken, pazarcının birine sorar; ‘’Hangi millettensin’’ diye, o da ezik büzük bir şekilde ‘’Türk’üm’’ der, Paşa ‘’Neden ezilerek söylüyorsun? Bak Rum, Ermeni bağırarak gururla söylüyor, bende Türk’üm neden utanıyorsun?’’ köylü der ki; ‘’Hadi canım! Türk’ten vali mi olur?’’
Osmanlı’nın biraz da bu yönlerini bilmek gerekir. Atatürk’ün neden ‘’ Ne mutlu Türk’üm diyene’’ sözünün değerini anladınız mı?