Eflatun “Benzerlikler arkadaşlıkları doğurur” demişti. Yine buna benzer bir lafı Aristo etmişti. “ Kendimize benzeyenleri sevdiğimiz söylenir.”
Hayatımız paylaşımlar üzerinde filizlenen bir çiçek izlenimi doğurabiliyor bazen bende. Her yaprağının bir dala bağlandığı ve gövde ile köklere tutunan bir toprak merasimi. Tabi bu merasimde yalnız başına yürümek hiç de albenili olmaz. Bu yüzden yanımızda birileri olsun isteriz. Arkadaşlıklar içgüdüsel gibi görünse de bazıları bu duruma karşı çıkar ve aldatıcı olduğunu söyler. Bazı evrimci biyologlar ise arkadaşlığı karşılıklı çıkar ilişkisine dayandırır. Yani sen benim işimi görürsen ben de senin işini görürüm.
Fakat bazı sosyal psikologlar arkadaşlıkların ille de çıkar ilişkisine dayanmadığını, her şeyin bir çıkara bağlanmasının aksine arkadaşlık ilişkilerine zarar verdiğini düşünüyorlar. Gelin biraz da hayvanlar alemine yönelelim ve bakalım hayvanlar arasında arkadaşlık kavramı nasıl ilerliyor.
Mesela ineklere bakalım. Bazılarınca kutsal kabul edilen bazılarının ise hayatını idame ettirme kaynağı olan inekler de arkadaş seçerler. Arkadaşlarının yanında yatmayı, arkadaşlarıyla sağıma gitmeyi tercih ederler. Birçok boş yer bile olsa arkadaşlarının yanında yatmak ve onlarla bir arada olmak için yer ararlar. Bazı araştırmalara göre her ineğin bir yakın arkadaşı olduğu da söylentiler arasında. Yine köpek balıklarında yapılan araştırmalarda göre bazı köpek balıklarının belirli köpek balıkları ile yan yana durmayı seçtiği bazılarının ise diğerlerinden uzak yaşamak istediği gözlenmiş.
Görünen o ki insan arkadaşlıklarında olduğu gibi hayvanlar arasındaki bazı ittifaklar da karşılıklılık ile açıklanamıyor. Örneğin yunus balıkları gruplar halinde dolaşırken bir başka grupla rekabet halinde bile olsa, bölgeye gelen yabancı yunuslara karşı, ortak yarar gözeterek işbirliği yapabiliyordu.
BBC Future’daki bir makaleye göre Psikolog Peter DeScioli ve Reobert Kurzban’ın 2009’da yaptığı bir deneyde, deneklerden aile dışı 10 arkadaşlarını yakınlık derecesine göre sıralamaları istendi. Daha sonra bu arkadaşlarına dağıtmak üzere 100 puanları olduğunu hayal etmeleri söylendi.
Deneklere, sonucu herkesin göreceği söylendiğinde puanları eşit dağıttıkları görüldü. Fakat sonucun gizli tutulacağı söylendiğinde puan dağıtımı en iyi arkadaşa en fazla puan, sonrakilere ise giderek azalacak şekilde yapılmıştı. İtibarını gözeten sosyal varlıklar olarak insanlar, davranışlarının başkaları tarafından gözlenebileceği kaygısıyla hareket ediyordu.
Yine bazıları ise arkadaşlıkların gelecekte yaşanabilecek zorluklar karşısında yardımcı olabilecek bir destek, bir stratejik mekanizma olarak görüyor.
Sonuç olarak tüm bu söylenenlere baktığımızda arkadaşlıkların çıkar ilişkisine dayanmadığını söylemek biraz lafta kalıyor gibi.