Otobüs gelip onları alıyor sonra yerlerine başkaları geliyor. Hepsinin üzerinde değişik kıyafetler var. Değişik ses tonlarıyla birbirleriyle iletişim kurmaya çalışıyorlar. Bazıları konuşmadan etrafa bakınıyor. İşte bir otobüs daha geldi. Doğan insanlar otobüsten iniyor. Binenler ise hiçliğimle buluşmak üzere ölüme yol alıyorlar. Sarı bir ölüm makinesi bu otobüs…
Bazıları son “an” da binmekten vazgeçiyor. Yüz ifadeleri kızgın, sevinçli ve üzgün gibi. Yüzleri buruşuk genelde bir şeylerden şikayetçi gibiler. Şiddetli bir umutsuzluk… Geleceği planlayış. Beni fark edemiyorlar. Sanki zihinleri hep iletişim halinde ama zihinlerini anlayan zihinler yok sessizliğin izinde. Bazı kadın sürüleri koku yaymakla meşguller. Bir de telefon ve kulaklıkları var. İlginç bir ruh halinde birbirlerine bakmamaya çalışıyorlar. Bir kadının çok sert bakışları var. Ve yeni bir otobüs, bu hayatlarda sona eriyor. Yeni doğanlar ve ölenler otobüsün görevini yerine getirmesi için can atıyorlar.
Durak boşaldı. Ama bu sessizlik uzun sürmüyor ölmeye hazır olduğunun farkında olmayanlar geliyorlar ölümün otobüsünü beklemeye. Sigara ve aynalardan yansıyorlar. Yeni bir ölüm makinesi daha geldi. Yeni doğan bir kişi gördüm. Ölenlerin sayısı da azdı. Şoför? Şoförü düşünen pek yok gibi. Otobüs tam yola koyulurken ölmek isteyenler durdurdu. İçeridekilerden birisiyle göz teması kurdum. Şaşkındı. Durak yeni öleceklerle doluyor, eskimişlerle. Yeni gelenlerden biri durağı terk etti.
Ölmek için bir otobüse ihtiyacım yok der gibiydi asi ve çaresiz genç. Yerlere çok bakınıyorlar ama henüz kimsenin gökyüzüne baktığını görmedim. Biri daha otobüsü beklemeden ayrıldı. Bu seferkiler birazcık asi gibiler ve biri daha ayrıldı. Gariptir durak boş. Kuş cıvıltıları daha işveli duyulabiliyor artık. Garip giysileri var.
Öleceklerden birisi garip gelen bir durum olduğunu söylüyor telefonun diğer ucundakine. Ölülerin arkasından okunanı duyuyorum bugün o gün. Sesi duyanlar taşlarla göz teması kuruyorlar, şiddetlenerek keskinleşiyor bakışlar. Arabaların taşları ezme sesleri ortalığı daha da sinir bozucu hale getiriyor. Yeni bir ölüm makinesi daha geldi. Bu okunanla doğanlarda olabiliyormuş demek ki. Giderken geride tozla duman bırakıyor bunlar. Tekrar öldürmek için geleceklerini gözlerine sokarcasına ve hiçiz. Sala sesiyle baş başa bırakıyorum sizi. Kuşları da unutmayalım kim bilir ne tuzaklardan kurtuldular bu kuşlar.