Her yıl 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanır. Her yıl can severle ile bugün kutlanır. Etkinlikler düzenlenir dünya genelinde birçok hayvan gerek maddi kazanç gerekse eğlence nedeniyle işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmakta.
Ne üzücüdür ki ülke olarak hayvan hakları yasası, o canları tam olarak korumaya ve işkence yapan canileri cezalandıracak caydırıcı kanunları çıkarmadı. Hayvan haklarını ve hayvanları koruyan kollayın kurumlar ve dernekler var ve iyi ki varlar.
Özellikle hayvanlara zarar verenlerin, herkese zarar verebileceğini içlerinde sevgi ve merhamet adına bir duygu yaşamadıklarını düşünüyorum. Hayvan hakları, hayvanların insancıl muamele görmelerini sağlayan haklardır. Özellikle hayvanların tıbbi ve kozmetik deneylerde kullanılması, derisi için öldürülmesi, eğlence için avlanması ve hayvancılık sektöründe uygunsuz alanlarda yetiştirilmesi, hayvan hakkı ihlalleri olarak tanımlanmaktadır ve 4 Ekim'de bu sorunlara dikkat çekilebilinir.
Onlar bizim can dostlarımız. Biz insanoğluna sevgiyi, merhameti, dostluğu hatta zaman zaman sabrı ve sorumluluk duygusunu bize onlar öğretir. Onların oysaki bizlerden hiçbir talepleri yok. Yaşamımızın ayrılmaz parçası olan dostlarımız herkese ve her şeye rağmen bizleri karşılıksız ve koşulsuz seviyorlar. Onlar bizlere rağmen yaşamaya devam ediyorlar.
Yapılan araştırmalarda birçok sosyolog ve psikolog hayvana olan şiddetin, bir kişilik bozukluğu olduğunun altını çizerek hayvana şiddet uygulayan bir kişinin potansiyel bir katil olduğunu başka bir deyişle karşısındaki canlının savunmasız olduğunu bile göre ona işkence yapman ve bundan zevk alan bir kişinin toplum için tehlike unsuru olduğunu belirtmişlerdir.
Anne ve babalarımız bizlere eskiden hep onlardan korkmayı öğretti. Elleme ısırır elleme kirlidir. Hayır inanın öyle değil. Sevgiyle yaklaştığınız bir insandan daha fazla sevgiyle yaklaşır size sokak dostlarımız. Biz onlardan korktuğumuz için onlar bizden korkar. Diğer yandan uzmanlar psikologlar ve davranış bilimciler hayvan sevgisinin çocuklar arasındaki ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde mucize etkiler ve gelişimler yarattığını, evinde evcil hayvan bakan çocukların arkadaşlarının ihtiyaçlarına ve duygularına daha duyarlı olan, empati duygusu gelişmiş çocuklar olarak hayata bir adım önde başladığını söylüyor. 3-6 yaş çocuk grubunda yapılan araştırmada Çocukların fizyolojik ve davranışsal uyarılma durumuna etkilerini saptamaya yönelik yapılan bu araştırmanın sonucu; hayvan olan bir ortamda çocukların kalp atışlarının yavaşladığını, davranışsal streslerinin ortadan kalktığını ve hayvanların varlığının çocukların duygusal durumlarının ve sosyal etkileşimlerinin üzerinde olumlu etkiler bıraktığını ortaya koyuyor.
Sözün kısası, can dostlarımıza olan işkenceler hala tırmanışta ve bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma günü. Lütfen yazıda, sözde kalmasın. Sevelim, koruyalım, bir kap su bir kap mama bir kalp dolusu sevgi ve merhametle onları koruyalım. Ve yasalar lütfen artık can dostlarımızı korusun.