Dünyada mı böyle yoksa sadece ülkemizde mi şiddet ve vahşet bu kadar arttı?
İnsan, insanlığından iğreniyor. Bu ne böyle 5 yaşındaki çocuğa bu yapılır mı? Ne sapıklık bu?
Münevver Karabulut çok vahşice öldürülmüş, parça parça edilmişti. Ünlü iş adamı Hayyam Gariboğlu’nun oğlu bu vahşi cinayeti işlemişti. Tam bu olayı unuturken ya da alışırken Özgecan olayı çıktı ortaya.
Aman Allahım bu ne vahşet? Ayrıntısına girmek istemiyorum. Vahşice öldürülen kadınlar, öğretmenler, doktorlar, hayvanlar…
Bu yüzden diyorum şiddete karşı olmayı meslekle, cinsle, hayvanla sınırlandırmamak gerek. Şiddet kime yapılırsa yapılsın karşı durmak gerek.
Düşünüyorum da eskiden böyle olaylar oluyordu da biz mi duymuyorduk.
Belki de… ama bu kadar zalim, acımasız, insafsız tecavüz, cinayet ve katliamlar sanki son yıllarda daha da artmış gibi geliyor bana.
Yeni Zelanda’da camilerin, Sri Lanka’da kiliselerin taranmasının dinle, ideoloji ile izah edilebilir mi?
Daha önce İstanbul’da Reina’nın taranması, Sinagog’un bombalanması neyle açıklanabilir? Başka bir açıdan bakarsanız ABD’nin Körfez Savaşı’nda Irak’ı günlerce bombalaması ve milyonlarca insanı öldürmesi, Suriye’deki iç savaş, Yemen iç savaşı, İsrail’in Filistin’deki katliamları hangi inanç, ideoloji ya da politika ile açıklanabilir?
Din anlayışının bu kadar radikalleşmesi ve karşısındakini düşman görmesi, siyasallaşmanın bu olaylarda rolü yok mu?
Tarikatların kendi içinde yetiştirdiği çocukların beyinlerini yıkamasının rolü yok mu?
Bazı ülkelerde devletin eğitim sistemi dışında medreselerde ve tarikat yurtlarında körpe dimağlara yetiştirdiği fikirlerin, çocuklara neler yaptırabileceğini bilen var mı?
Yoksulluğun, işsizliğin bu kadar arttığı ve gelir farkının uçurumlara dönüştüğü bu ortamda, şiddetin beslenmesi sonucunu doğurmaz mı?
Gerekçe ya da mazeret değil bunlar ama, alt yapısını beslemiyor mu şiddetin?
İnsanların giyim kuşamından rahatsız olmanın, karşısındakileri hain olarak görmek, ötekileştirmek şiddeti beslemez mi?
Hainliğin cezası belli değil mi?
Yunus Emre’lerin, Mevlana’ların, Hacı Bektaş-ı Veli’lerin torunları böyle yapar mı?
Hani yaradılanı, yaradandan ötürü seviyorduk !
Sevsinler…