Sevgili Hedef okurları,
Sizlere kucak dolusu selamlarımı iletiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi sorularınız olursa bana mail adresimden ya da yazılarımın altına yorum bırakarak ulaşabilirsiniz. Yazıma başlamadan önce geçen haftaki yazıma gelen bir kaç soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
1-Metal dolgumdan şikayetim yok ama değiştirsem olur mu?
Öncelikle her metal dolgu değiştirilmelidir algısı pek de doğru değil. Eğer dolgu uyumsuzluğu yoksa veya sekonder çürük oluşumu mevcut değilse takip edilmesi çok daha iyidir.
***
2-Lastik örtü olmadan metal dolgu değiştirilmez mi?
İşlem sırasında ortaya çıkabilecek partiküller için genellikle hastanın ağzına “rubber dam” adı verilen lastik örtü konmaktadır. Tedavi sırasında meydana çıkabilecek gaz formundaki zararlı bileşenlere önlem olarak da hastalara hava verilmesi veya solumayı en aza indirgemek için filtreli maskelerle burunlarının kapatılması en fazla uygulanan yöntemler arasındadır. Bu yöntem metal dolgu sökümünün oluşturacağı zararı en aza indirecektir.
***
Gelelim bu haftaki konumuza.
***
Tükürük bezi hastalıkları, tükürük miktarının azlığı veya çokluğu nelere işaret bunlardan bahsedeceğim.
***
Sağlık için birçok fonksiyonu bulunan tükürüğün büyük bir kısmı sudan oluşuyor. Ağızda bulunan bezler yaklaşık olarak günlük 1-2 litre sıvı salgılıyor. Bu sıvı, hem tüketilen besinlerin sindirilmesine, hem tat almaya hem de konuşmaya yardımcı oluyor.
***
Tükürüğümüz, yüz bölgemize yakın altı adet ve ağız içinde, damakta bulunan yüzlerce tükürük bezinden salgılanmaktadır. Hayati fonksiyonları bulunan tükürük bezlerinde, tükürük bezi enfeksiyonu ve tükürük taşları oluşumu gibi hastalıklar görülebilmektedir.
***
Bunun yanında önemli faydaları; Ağız temizliği; tükürük, dişleri ve ağzı temizleyerek herhangi bir bakteri veya virüsten uzak tutmaya, böylece ağzı ve dişleri sağlıklı durumda tutmaya yardımcı olur. Yani tükürük bizim bağışıklık sistemimizin bir parçasıdır. Koruma özelliği; tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerin çoğu asidik içeriğe sahiptir ve tükürük onu nötralize etmeye ve yumuşak dokuları, dişleri ve diş etlerini güvende tutmaya yardımcı olur. Tükürük yutulduğunda yemek borusu çevresinde zararlı tahriş edici maddelere karşı koruyucu bir kalkan oluşturarak mide ekşimesini önler.
***
Tükürükte bulunan pelikil adı verilen bağışıklık proteinleri, dişlerin etrafında koruyucu bir tabaka oluşturarak bakterilerin hızlı bir şekilde yok edilmesine yardımcı olur ve ayrıca dişleri asitlerin neden olduğu demineralizasyona karşı korur. Ancak pelikilin bir dezavantajı, düzenli olarak dişlerimizi fırçalamazsak diş taşı oluşumuna giden yolun ilk adımıdır.
***
Tükürük, katı ve sıvı yiyeceklerin lezzetini artıran ve aynı zamanda daha fazla sindirim için bağırsaklara ulaştığında yiyecekleri parçalayan ağzın, pH seviyesini dengelemesinde rol oynar.
***
Sıvı kaybı, stres, kullanılan çeşitli ilaçlar, ışın tedavisi görme, bazı kansızlıklar (demir eksikliği anemisi, şeker hastalığı, tükürük bezlerinin kronik hastalıkları) gibi nedenlerden dolayı tükürük miktarı ve akım hızı azabilir. Tükürük akımının azalması, enfeksiyon riskini de artırmaktadır. Bu durumunun önüne geçilebilmesi için bol sıvı ve ekşi besinler tüketilmelidir. Tükürük hastalıkları kapsamında en fazla karşılaşılan durum tükürük bezleri enfeksiyonlarıdır.
***
Tükürük bezlerinde görülen taş oluşumu, sıvı kaybına yol açan hastalıklar ya da az sıvı alımı gibi nedenlerden dolayı oluşabilmektedir. Bunun yanı sıra kullanılan ilaçlar ve kronik hastalıklar da tükürük bezi içerisinde taş oluşumuna yatkınlık yaratır.
***
Bezlerde oluşan taşlar en sık çene altı (submandibüler) tükürük bezlerinde gözlemlenir. Tükürük kanalları içinde oluşan taş, kanalları tıkar ve tükürük akımını engelleyebilir. Genellikle besin tüketimi sonrasında çene altında ağrı ve şişme oluşabilir. Bazen bu duruma tükürük bezi enfeksiyonu da eşlik eder. Bu durum belirli bir süre sonra kendiliğinden düzelebilir ancak tekrar etme olasılığı da mevcuttur. Tükürük bezi taşlarının tedavisinde ise ince kıvrımlı kameralarla birlikte küçük taşlar tükürük kanalından alınabilir. Tükürük kanallarında taşların büyük olması halinde cerrahi müdahaleye başvurulabilir.
***
Bu tarz rahatsızlıkları diş hekimleri de önceden fark edebilirler ve sizi gerekli branşa yönlendireceklerdir.
Sağlıklı günler dilerim.
***