Geçtiğimiz günlerde TOBB tarafından en hızlı büyüyen 100 şirket (Türkiye 100) açıklandı. Gözlerim Aydınlı firmaları aradı.. Aradı ama nafile.. Koskoca listede sadece 1 (bir) tanecik firmamız yer aldı. Tebrik ederiz kendisini bu başarıdan dolayı. Kısa sürede unutulacağını, belki de hiç hatırlanmayacağını hesaba katarak yazımıza devam edelim.
Bak şimdi, nereden aklıma geldiyse daha önce de Atça’dan bir firmamız yer almıştı. Yerel bir firmamızdı, ne hatırlayan ne de örnek gösteren oldu. Neyse konumuz başka..
Yetkililer bu şirketlerin nasıl büyüdüğü ile ilgili bir bilgilendirme toplantısı düzenleseler, konu masaya yatırılsa ve bu şirketlerimiz girişimcilere örnek teşkil etse.. Neyse çok iş olur, en iyisi cümleyi yarım bırakmak. Yormayalım şimdi ilgilileri (yetkilileri) değil mi?
Aydın girişimcilik açısından iklim koşulları ve yerleşim alanı açısından en uygun bölgelerden birisi olmasına rağmen nedendir bilinmez girişimcilik ekosistemi maalesef son derece kötü seyreden illerimiz arasında yer alır.
Girişemeyenlerin memleketi Aydın desek çok yanlış bir ifade kullanmamış oluruz aslında. Müteahhitlerin ve toptan tarım ürünleri ticareti yapanların cenneti. Mülk zenginleri, bankada mevduat biriktirenleri ve ne yaptığı işe ne de memleketine beş kuruşluk katma değer üretmeyen kanaat önderlerinin hakim olduğu bir memleket.
Bütün bu yapıdan etkilenen girişimci adayları da yeni sektörlerde risk almak yerine ata yadigarı iş kollarını devam ettirmekten ve aynı yolu izlemekten öteye gidemiyor maalesef.
Öyledir zaten; bir memleketin kanaat önderleri, önde gelenleri genel olarak nasılsa o memleketin insanlarının (girişimcilerinin) genel algısı ve davranışı da o şekilde olacaktır.
Kayseri örneğin, zeki tüccarların memleketi olarak bilinir. Ataları da öyledir keza.. Antep ve Konya mesela.. Üretime dayalı sanayi çok gelişmiştir. Çünkü bu günkü girişimcilerin ataları, babaları da üretimi seven insanlardır. Bursa’nın, Kocaeli’nin, Antalya’nın ve daha birçok ilimizin eskilerden gelen ve nesillere aktarılan kendine has girişimcilik özellikleri vardır.
Gelelim Aydın’ın abilerine.. Gençlerine ne bırakmıştır? Zeytin alıp satmayı, incir alıp satmayı, kestane, pamuk tüccarlığını.. Kısacası bu civarda yetişen tarım ürünlerini alıp olduğu gibi satmayı öğretmişlerdir. Sezonda kazandığını da ya bankaya mevduat yapmayı ya da gayrimenkul alıp rant oluşturmayı tembihlemişlerdir.
Şu güzelim ürünleri işleyelim, bir katma değer oluşturalım diyen olmamış. Haliyle girişimcilik açısından hurda yığını gibi bir memlekete dönüşmüş Aydın.
Para var fakat sahibinden başka kimseye faydası yok anlayacağınız. Rabbim nimetleriyle donatmış soframızı fakat biz faydalanmamakta direniyoruz.
Son yıllarda Aydın merkezde faaliyet gösteren ve maalesef bir elin parmağını geçmeyen yenilikçi, katma değer üreten ve ihracatları ile göğsümüzü kabartan firmalarımızı tenzih ederim.
Kalın sağlıcakla..