KIZ ÇOCUĞU

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

Nazım Hikmet Ran,bu şiiri 1956 yılında yazmış.

Amerika’nın Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atarak binlerce masum insanın ölümününe neden oluşunun 73.yılı

7 Aralık 1941 tarihinde Japon İmparatorluğu Deniz Kuvvetleri,ABD’nin,pasifikteki Pearl Harbor üssüne ansızın bir baskın yapa-

rak yüzlerce askerin ölümüne neden oldu.

Bu tarihten 4 yıl sonra da ABD ordusu;6 Ağustos’tarihinde Nagasaki’ye,9 Ağustos tarihinde de Hiroşima’ya atom bombası atarak,intikamını aldı.

Her savaşta olduğu gibi bu savaşlarda da binlerce masum insan ve çocuklar yaşamlarını yitirdiler.

Japon ordusunun saldırısı Amerikan ordusunun üssüne yapılmıştı,Amerika’nın tamamiyle sivil halkın yaşadığı Nagasaki ve Hiroşima’ya atom bombası atması intikamdan da öte soykırımına yönelik bir eylemdi.

ABD ordusunun şimdiye kadar yaptığı her savaşta askerlerin dışında binlerce sivil insan da yaşamını yitirdi.

Göğüs göğse ya da daha insanca yöntemlerle cephe savaşı yapmak yerine atom bombası atarak sadece o anda yaşayanları değil,insanlığın geleceğini de yok etmeye yönelik savaşlarda kazananlar kapitalist sistemin ürettiği silah tüccarları olmaktadır.

Şimdi kendimizi bir an için Japonların yerine koyalım.

Biranda kıyamet koptu sanıyoruz,yer-gök birbirine giriyor,her yer alev topu,nereye gideceğimizi nereye sığınacağımızı bilemiyoruz,şaşkınız,korkuyoruz,küller nefes almamızı engelliyor,birbirimizin yüzüne bilinçsizce bakarak boğularak ölüyoruz.

Işınlar bedenlerimizi kavuruyor,bir anda kül olup gidiyoruz.

Nerede Tanrı nerede diye bağırıyoruz;ama sesimizi duyan hiç kimse yok.

Ve aradan 73 yıl geçiyor.

Atom bombasıyla ölen çocuklar yaşasalardı şimdi 80 yaşında olabilirlerdi.

Eğer Nazım’ın şiirini okurken o günkü can pazarını gözünüzde canlandırabilirseniz,var olmakla olmamak arasındaki ince

çizgiyi yaşayabilirsiniz.

Atatürk’ün vatan savunması dışındaki tüm savaşlar cinayettir sözünün ne denli anlamlı olduğu bir kez daha anlaşılıyor.

ABD’nin dünya üzerinde tek devlet olmak için demokrasi adına işgal ettiği ülkeleri hangi koşullar altında terk ettiğini,

İngiltere’nin ‘’üzerinde güneş batmayan imparatorluk’’ ünvanını nasıl kazandığını,Rusya’nın sosyalizm adına çevresindeki

Küçük devletleri nasıl kendisine bağladığını,Çin’in,neredeyse dünyanın her yerinde mallarını satmak için ekonomik kuşatma

İçinde olduğunu anlamak için emperyalizmi daha yakından tanımamız gerekiyor.

Bütün dinler,rejimler,kendi egemenliklerini kurmak ve korumak adına silah ve ilaç sanayine hizmet etmektedirler.

Salt atom bombasının gücünü somut olarak görmek için üssüne yapılan baskını bahane ederek Nagasaki ve Hiroşima’ya

Atom bombası atarak binlerce insanın ölümüne neden olan ABD’nin bu acımasız,insanlık dışı davranışı cinayet değildir

de nedir ?