Geçtiğimiz günlerde Nazilli'de bir toplantıda konu yaya kaldırımlarına gelmiş ve bazı vatandaşlar serzenişte bulunmuş. Kaldırımları kullanamadığından yakınanlara Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, kaldırımların işgalden temizleneceğini dile getirerek büyük bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş oldu. Kaldırım işgali Türkiye'nin neredeyse tamamında önemli ve çözümü zor bir sorun. Esnafın işgalinden arındırılsa esnaf ayağa kalkıyor, esnaf rahat bırakılsa kaldırımlarda adım atacak yer kalmıyor. Kaldı ki kaldırımlarımızın neredeyse tamamı zaten yürümek için elverişli değil. Engelli parkuru gibi inişli çıkışlı. Ortasında kocaman ağaçlar ya da işaretçi levhaları var. Çoğu yerde iki insan yan yana yürüyemeyecek kadar dar. Ve daha sayamayacağımız birçok engel mevcut. Bunun yanına bir de esnafın kaldırımı işgal etmesi ile birlikte vatandaş da haklı olarak kaldırım yerine yolda yürümeyi (maalesef) tercih ediyor. Planlamasını tamamlamış şehirlerde ise kaldırımlar geniş, ferah, engelliler için uygun ve düzayak denilebilecek bir yüksekliğe sahipken Aydın ilimizin birçok yerinde kaldırımlar hem dar, hem işgal edilmiş hem de yoldan neredeyse yarım metre yükseklikte. Yüksek tutulmasının sebebi de araç parkını önlemek…
Kaldırımlar aslında bir kentin yaya trafiğinin düzeninin, verimliliğinin ve çeşitliliğinin en önemli göstergesidir. Şöyle ki, bir gün alın elinize bir bebek arabasını, ya da oturun bir engelli sandalyesine ve kendinize 1-2 kilometrelik bir rota belirleyin. Eğer o rotada kaldırımdan ayrılmadan rahatça seyahat edemiyorsanız bir sorun var demektir. Tabii olarak da kaldırımlarınız yaya trafiğine yeterince elverişli değilse yayaların büyük bir çoğunluğu (yaşlı, engelli, hamile, bebek arabalı vb.) kaldırımları kullan(a)mayacak, dolayısıyla ister alışveriş için olsun, isterse de gezmek amaçlı olsun seyahat edemeyecektir. Yaşlı, engelli, bebek arabalı, hamile nüfusu kaldırımların elverişsizliği yüzünden maalesef zaruri durumlar dışında evinden çıkamaz durumda. Normal insan da saydığımız sebeplerden dolayı kaldırımları kullanmaz ise bu kaldırımdan medet uman esnaf ne yapabilir? Bu durumda kaldırımlarda yürüyen kalmayınca doğal olarak amacı dışına çıkmak zorunda kalıyor.
Bir kaldırım bu kadar mı önemli diyenler olabilir. Evet efendim, önemlidir. Bu iddiayı rakamlarla ispatlamak da çok basittir. Kaldırımları düzgün olmayan en işlek caddeye koyun bir tabure ve oturup sayın. Akşama kadar kaldırımlardan geçen sayısını ve bunlardan kaç tanesinin yaşlı, engelli, hamile ya da bebek arabalı olduğunu not edin. Rakamın çok az olduğunu göreceksiniz. Kullanılmayan kaldırıma cephesi olan dükkan nasıl iş yapacak?
Olaya bir de şu açıdan bakalım, esnafımız bazı durumlarda bırakın kaldırımı işgal etmeyi, yolu da işgal ederek kendi özel aracının park yeri için yer ayırmayı kendinde bir hak görüyor maalesef. Sadece bu sebepten dolayı bile kaç defa esnaf – vatandaş kavgasına şahit olduğumu hatırlamıyorum.
Hep mi esnaf suçlu diyenler olabilir. Yazının neredeyse tamamında kaldırımların düzgün olmadığı için kullanılmadığını, kullanılmadığı için esnafın işgal ettiğini, işgaliye arttıkça da kullanım oranının daha da düştüğünü anlatmaya çalıştım. Aslında bu bir kısır döngü. Çünkü esnaf malını sadece dükkânında sergilese kaldırımlar yine kullanılmayacağı için dükkânın içerisine ilgi duyan insan sayısı az olacak ve verim düşecektir, aksi durumda esnaf kaldırımı ve hatta yolu bile kendisinin bilecektir. Orta yolu bulalım diyenler olabilir, o bizim buralarda zordur. Lafı uzatmaya, bükmeye gerek yok. Zamanında Nazilli'de denendi, sarı çizgiler çekildi. Esnafa "bu çizgiyi geçmeyeceksin" denildi. Belediyeye yakın olanlar ne çizgi tanıdı ne kural. Kurallara uyan esnaf da maalesef olabildiğince mağdur edildi.
Peki, bir çözüm önerisi yok mu diyenler olabilir. Benim önerim şudur, kaldırımları işgalden temizlemek isteyen belediyeler esnafa "kaldırımları tüm yayaların yürümesine uygun hale getireceğine" dair söz vermelidir, taahhüt etmelidir. Bu sayede artan yaya trafiği ile hareketlilik sağlanabilir ve verim artabilir. Nazilli'de ve hatta Aydın ilinin neredeyse tamamında mevcut kaldırımlar işgalden kurtarılsa da ve hatta kaldırımda yürüyene para dağıtılsa da bilimsel olarak yayaların kullanması mümkün değildir!
Geniş, yaya trafiğine uygun, düz ayak bir kaldırımda yürümek bizim de hakkımız değil mi?
Tabii bir de bisiklet yolu sorunu var, bu konuya sonra değineceğim.
Sağlıkla kalın..