Kemalizm, kelime anlamı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün düşüncelerinin ve görüşlerinin takipçisi olma anlamını içeren, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, belirli bir sınıf ve din desteğine ve kurallarına dayanmayan; akla ve bilime dayanan kurumları getirmeyi amaç edinen, anti-emperyalist ideoloji.
Kemalist ideolojinin temellerini, Atatürk'ün düşünce ve uygulamalarıyla ortaya koyduğu amaçlar, ilkeler ve gerçekleştirdiği devrimler oluşturur. Anayasada belirtildiği gibi, özellikleri ve uygulamalarıyla Kemalizm doğrultusunda hareket etmektedir.
Kemalizm, Türk Halkı’nın doğal karakterinden ve Türk vatanının sahip olduğu öz kaynaklardan, Türk tarihinden ve Türk insanının isteklerine çare bulma gereksiniminden doğmuştur. Bu düşünce sistemi Türk Milleti'ni bütün unsurları ile çağdaş ülkelerden daha ileri bir seviyeye çıkarma anlayış ve gayretlerinin bir sonucudur.
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet anlayışını devletin merkezine koymuş ve ismini Türkiye Cumhuriyeti olarak ilan etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk İlkeleri; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık üzerine kurulmuştur.
Kemalizm, Türkiye'de yaşayan tüm etnik kökenleri ayrım yapmadan içine alan bir Türk ulusu kimliği görür ve Türk milliyetçiliği üzerinde durur. Devletin varlığını ve birliğini bu kimliğin geliştirilmesinde bulur. Atatürk milleti şöyle tanımlamaktadır:
«Bir insan topluluğunun millet sayılabilmesi için "zengin bir hatıra mirasına, birlikte yaşamak hususunda ortak istekte samimi olmaya, sahip olunan mirasın korunmasını birlikte sürdürebilmek konusunda iradelerin ortak bulunmasına, gelecekte gerçekleştirilecek programın aynı olmasına, birlikte sevinmiş, birlikte aynı ümitleri beslemiş olmaya" ihtiyaç vardır, işte bu ana şartları taşıyan bir insan topluluğu millet sayılır.»