CHP’nin “tüketimden gelen güç” kullanımı üzerine yazıma değişik tepkiler geldi. Ortadan yazmam siyasi yelpazenin her iki yanındakileri de memnun etmemiş ki, “kazanacağız” diyenler ürünlere yönelik boykot edenler… “Bu boykotlardan bir şey çıkmaz” diyenler ise iktidarın görüşünü savunanlar…
Yazılarımın içinde bazı aforizmalara yer veririm. 
Dün de “Ne yanınızdaki dosttur ne karşınızdaki düşmandır” demiştim.
Aslında o işin özetidir. Yahu aynı ülkede yaşıyoruz. Kim kime kin güdüyor?
Tüketimden gelen gücün siyasallaşması işte budur.
Boykot edilen ürünler arasında öne çıkan kahve olduğu için söylüyorum; tam bir komedi… 
Kahve markaları artık dünyada sadece bir içecek değil; sosyalleşme ve kültür aktarıcısı mekânlar haline geldi.
Sol ideolojinin ve emekçi kitlelerin “üretimden gelen güç” sloganı, “tüketimden gelen güç” söyleminin gerisinde kaldı. 
CHP’nin sistem içinde varlık gösterememesinin hıncını, ekonomik varlıklar üzerinde üretim gücüyle çıkarma girişimi, karşı atakla kaotik bir harekete dönüştü. 
Bugünden yarına sonucu belli olmayan bu hareketlerin piyasayı nasıl etkileyeceğini en az bir hafta 10 gün sonra göreceğimizi söylemiştim. Çünkü bugünlerde sadece ürün ve işletmelere yönelik siyasi söylem ve ardından gelen sosyal medya görüntüsü var. Şirketlerin cirosuna nasıl yansıyacağını hesap kapatırken göreceğiz.

ÖMÜR BOYU BOYKOT MU?

Tüketimden gelen gücü kullanmak, bir ürün markası tarafından kandırıldığını düşünen tüketicinin “Sizden bir daha alışveriş yaparsam namerdim” diyerek tehdit savurması gibi geliyor. Genellikle ekonomik tecrübeler göstermiştir ki, sorun giderilmiş bile olsa tehdit karşılık bulmaz.
Burada kırgın ve kızgın tüketici CHP Genel Başkanı Özgür Özel… Ardında milyonlar var. Yüzbinlerce tüketici kitlesini temsil ediyor. Bunların ömür boyu o markaları, ürünleri tüketmemesi milyarlarca cirosu olan işletmelere zarar verir. 
Bu bir varsayımın sonucu… Ancak bir parti, kendisini iktidara taşıyacak kadar kitleyi ikna etmeye muktedir değilse bu uzun vadeli bir hedefe ulaşması da oldukça zor.
Gandhi, şiddet içermeyen direnişleri kutsayacak ölçüde yüceltir. “Pasif direniş” der Gandhi, “İnsan yaratıcılığının tasarladığı en güçlü silahtan daha güçlüdür.” 
Tüketimden gelen gücün en etkili kullanımı, örgütlü olmaktır. 
CHP’nin bu protestosu hakkı mıdır?
Doğru ya da yanlış demiyorum. Hak mıdır? Evet, sonuna kadar tüketici olarak Anayasal haktır. Ancak siyasi hareket olarak sonuç alabilmesi CHP’nin aynı zamanda bir etki yapabilme sınavıdır. 
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de üyeleri üzerindeki etki gücünü gösterme fırsatıdır.
Ürün, marka ve kuruluşlara yönelik boykot hareketini yönlendirilip piyasayı manipüle edebilen bir güce dönüşmezse fantastik (hayali kurmaca) bir çıkıştan öteye geçemez