I. SUÇ VE KABAHAT ARASINDAKİ FARKLAR 
A. Suç, kanunlar tarafından yanlış veya zararlı olduğu için ceza tehdidiyle yasaklanan ve bazı durumlarda cezalandırılabilen davranış olup, kamusal düzenin sağlanması ve toplumsal düzenin devamlılığı için korunması gereken hukuki değerlerin ihlali halinde ortaya çıkan haksızlıkken; kabahat, kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık olduğu görülmektedir. Bu kapsamda suçla meydana gelen haksızlık, niteliği bakımından kabahate oranla daha ağır ve suçun hukuki sonuçları ile tehlikelilik durumu daha fazla mağduriyete yol açıcı ve daha yoğun olmaktadır.
B. Suçlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ve ceza içeren özel kanunlarda yer alırken; kabahatler, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda ve kabahat içeren özel kanunlarda yer almaktadır. 
C. Suçun karşılığında uygulanan yaptırımlar, ceza ve güvenlik tedbirleri iken; kabahatin karşılığında uygulanan yaptırım, yalnızca idarî yaptırım olmaktadır. Cezalar, (ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası ve süreli hapis cezası olmak üzere) hapis cezaları ile adli para cezaları iken; idarî yaptırımlar, idarî para cezaları ile (mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve diğer tedbirler olmak üzere) idarî tedbirlerdir. 
D. Tüzel kişiler hakkında ceza verilemezken, idarî yaptırım kararı verilebilmektedir.
E. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemeler hariç olmak üzere, işlenen suçların neticesinde verilen cezalar, adli sicile kaydedilirken; kabahatin karşılığında uygulanan idarî yaptırımlar, adli sicile geçmemektedir.
F. Suçun oluşumu kastın varlığına bağlı olup, taksirle işlenen fiiller, ancak kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılmaktayken; kabahatler, kanunda açıkça hüküm bulunmayan hallerde hem kasten hem de taksirle işlenebilmektedir.
G. Suça teşebbüs mümkünken, kabahate teşebbüs mümkün değildir. 
H. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi geçerli iken; hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabildiği gibi kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilmektedir.
I. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca zaman bakımından uygulanmada, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilememekte ve güvenlik tedbiri uygulanamamakta, işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamamakta ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamamakta, böyle bir ceza veya güvenlik tedbirine hükmolunmuşsa, infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkmakta ve suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümlerinin farklı olması halinde, failin lehine olan kanun uygulanmakta ve infaz olunmakta iken; kabahatler hakkında, 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümleri uygulanmakta, ancak kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından derhal uygulama kuralı geçerli olmaktadır. 
J. Suç teorisi bakımından suçun tamamlanma anı neticeye ve sırf hareket suçlarında harekete bağlıyken ve suçun oluşumunda esas olarak neticeye hukuki sonuç bağlanırken; kabahat, failin icraî veya ihmalî davranışı gerçekleştirdiği zaman işlenmiş sayılmakta ve neticenin oluştuğu zaman, bu bakımdan dikkate alınmamaktadır. 
K. Suçlar bakımından fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu bulunmamakta ve fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, cezada indirim yapılması suretiyle cezaî sorumlulukları bulunmaktayken; kabahatler yönünden fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmamış çocuk hakkında idarî para cezası uygulanamamaktadır. 
II. SUÇ VE KABAHATİN BENZER YANLARI
A. Suç ve kabahatin her ikisi de haksızlık içermektedir. 
B. Suç ve kabahatin kapsamına, yasaklanan fiiller, yapılmaması gereken eylemler ve bu hususta yükümlülüğün bulunması halinde, eylemsizlik halleri girmektedir. 
C. Suç ve kabahatin karşılığında, çeşitli yaptırımlar öngörülmektedir.
D. Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilememekte ve güvenlik tedbiri uygulanamamakta, kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamamakta, idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamamakta, kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamamakta, suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamamakta; kabahatlerin karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilmektedir. Bu kapsamda kanunilik ilkesi, gerek suçlar gerekse kabahatler yönünden, belirtilen hallere ilişkin olarak kesin şekilde uygulanmaktadır.
E. Tüzel kişiler hakkında, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırım türü ile kabahatler bakımından idarî yaptırım uygulanabilmektedir.