Sevgili Hedef okurları,
Sizlere kucak dolusu selamlarımı iletiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi sorularınız olursa bana mail adresimden ya da yazılarımın altına yorum bırakarak ulaşabilirsiniz. Yazıma başlamadan önce geçen haftaki yazıma gelen bir kaç soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

***
1-Aft da uçuk gibi bulaşıcı bir hastalık mı?
Aft ile uçuk bulaşıcılık konusunda birbirine çok karıştırılan bir konu. Uçuk; Herpes Simplex(HSV tip1) dediğimiz virüsün vücuda alımıyla oluşur. Aftın oluşumunda belirli bir bakteri veya virüs yoktur, her kişi için farklılık gösteren birçok faktöre bağlıdır.B12 eksikliği, demir eksikliği anemisi, stres, travma, bağışıklığın zayıflaması, hormonal faktörler gibi gibi. Bu sebeple bulaşıcı değildir kişiye özeldir.

***
2-Çölyak hastalığı afta sebep olur mu?
Çölyak vücut savunma sisteminin glutene karşı gösterdiği hassasiyete bağlı olarak tanımlanabilir. Savunma sistemindeki bazı değişiklikler sebebiyle de ağız içinde aft oluşumu da çölyak tablosunda karşımıza çıkan durumlardan biridir. Ama asıl belirleyicisi değildir. Diş minesi kaybı, diş çürükleri, ağız kokusu gibi belirtiler de gösterebilir.

***
3-Karaciğer rahatsızlıkları ağız kokusu yapar mı?
Bu tip rahatsızlıklarda nefeste bozuk balık kokusu, kan kokusu gibi şikayetler görülmektedir. Kullanılan ilaçlar da en az hastalık kadar nefes kokusunu etkiler. Mutlaka hekimle görüşülmeli ve ağız içi sağlığa dikkat edilmelidir.

***
Gelelim bu haftaki konumuza. Amalgam dolgular özellikle son birkaç senedir yerini artık tamamen beyaz dolgulara bırakmaya başlamış olsa da maliyetinin daha uygun olması açısında özellikle bir çok devlet kurumunda ve özel muayenehanelerde yapımına devam edilen bir dolgu türüdür.

***
Lakin içeriğindeki civanın yapım ve söküm aşamasında oluşturduğu etkiler, alerjik reaksiyonları tetikleyebilmesi, bazı rahatsızlıkların belirginleşmesi ve kötü seyretmesine sebep olmasından kaynaklı pek çok hasta tarafından artık tercih edilmemekte ve varolan amalgam dolguların da sökümünü istemeleriyle karşı karşıya kalmaktayız.

***
Amalgam dolgu tedavisi uzun yıllar boyunca diş tedavisinde önemli bir yer tutmuştur. Ancak içeriğinde bulunan bazı ağır metallerin insan sağlığına zararlı olabileceği görüşü, son yıllarda önemli tartışmaları beraberinde getirmektedir.

***
Amalgam dolgu içinde bakır, kalay ve çinko gibi elementler bulunmaktadır. Bu elementler cıva ile bir araya gelerek dayanıklı bir hal almış, bu nedenle uzun süre dolgu için öncelikli tedavi yollarından biri olarak benimsenmiştir. Metal elementlerle bir araya gelmesi ve yeni bir yapı oluşturması belki de cıvanın zararlı etki yaratmasının önüne geçebilmektedir. Doğrudan cıva almanın sağlığa zarar vereceği açıktır. Fakat dolgu içindeki cıvanın yemeklerle birlikte vücuda alınıp alınmadığı ya da ne kadar alındığı tam olarak bilinmemektedir.

***
Yine de, ilerleyen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan yeni nesil dolgular sebebiyle artık diş hekimliğinde risk almanın gerekli olmadığı görüşü yaygınlaşmıştır. Eski tip dolguları çıkarmak ve yerine, cıva gibi elementler içermeyen dolgular yapmak çok daha iyi bir seçenek olarak uygulanmaya başlanmıştır.

***
Yukarıda bahsettiğimiz gibi amalgam dolgu içinde bulunan cıva doğrudan yutulduğunda ya da solunduğunda insan sağlığına zarar verebilir. Bu nedenle söküm işlemi sırasında son derece hassas davranılması önemlidir. Amalgam dolgu sökümü yaptırmak isteyen hastalar için genellikle cıvayı etkisiz hale getirecek solüsyonlar, gargara veya pamukla birlikte uygulanmaktadır.

***
İşlem sırasında ortaya çıkabilecek partiküller için genellikle hastanın ağzına “rubber dam” adı verilen lastik örtü konmaktadır. Tedavi sırasında meydana çıkabilecek gaz formundaki zararlı bileşenlere önlem olarak da hastalara hava verilmesi veya solumayı en aza indirgemek için filtreli maskelerle burunlarının kapatılması en fazla uygulanan yöntemler arasındadır.

***
Bunun yanında, vakum ve aspiratör bu tedavide kullanılacak araçlar arasındadır. Sökme işleminde parçaların hastanın üzerine gelmemesi için kişiyi tamamen kaplayacak şekilde örtü kullanılmaktadır. Daha sonra diş hekimi, dolguyu mümkün olduğunca az parçalayarak ve büyük parçalar halinde ağız içinden çıkarmaktadır.
Ne kadar önlem alınırsa alınsın vücutta da herhangi bir toksisite yaratmamak ve zararlarını en aza indirgemek için aktif kömür içerikli tozlu sularla ağzın çalkalanması veya bu suların yutulması da etkilidir.

***
Tüm bunların yanında amalgam dolguların sökümü için öncelikle hekiminizin muayene etmesi, gerekli ölçümleri yaparak bir karar vermesi beklenmelidir. Bu işlem herkes için sağlıklı olmayabilir.
Sağlıklı günler dilerim.

***

DİĞER YAZILARI