Sevgili Hedef okurları,
Sizlere kucak dolusu selamlarımı iletiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi sorularınız olursa bana mail adresimden ya da yazılarımın altına yorum bırakarak ulaşabilirsiniz. Yazıma başlamadan önce geçen haftaki yazıma gelen bir kaç soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
1-Kalp hastasıyım ve corona geçirdim, o zamandan beri dişeti kanamalarım arttı bunun nedeni nedir?
Öncelikle bunun asıl etkenini ve ne zamandan beri olduğunu değerlendirmek önemli. Dişeti kanamalarınız corona geçirmeden önce de var ise ve bunun sıklığı arttıysa bu bağışıklık sisteminizdeki düşüş sebebiyle enfeksiyona daha yatkın hale gelmenizden ve corona sonrası hekimlerin önerdiği kan sulandırıcılardan kaynaklı olabilir. Bu sebeple önce bir diş hekimi kontrolünden geçmeli ve sebep dişeti kaynaklı değil ise mutlaka kalp rahatsızlığınızla ilgilenen doktorla mutlaka görüşmenizi öneririm.
2-Ağız gargaraları da covidten korur mu?
Gargara kullanımını genellikle biz diş hekimleri olarak tedavimize ek süreçte hastalarımıza kullandırtmaktayız. Yaptığımız cerrahi ve dişeti tedavilerinde; bölgenin dezenfeksiyonu ve plak kontrolü için kullandığımız standart gargaralar direkt covid önleyici diyemeyiz elbette. Lakin ağız ve boğaz sağlığınıza dikkat etmeniz corona da dahil pek çok hava yoluyla bulaşan rahatsızlığın riskini azaltabilmektedir.
Gelelim bu haftaki konumuza. Özellikle yetişkin hastalarda daha çok yaşadığımız problem oluyor bazen. Bu problemler genellikle geçmiş diş hekimi deneyimleri ya da ağrılı hastalık ve tedavi süreçlerinden kaynaklanıyor çoğunlukla.
Nedir peki bu dental fobi ve anksiyete? Ya da halk arasında tabiriyle “Dişçi Korkusu”.
Evrensel bir problem olan diş hekimi fobisi; bireyin klasik kaçınma davranışı sergilediği, muayenehaneye gitmemek için elinden geleni yaptığı, ağrılarının dayanılmaz hale gelene kadar problemini ertelediği patolojik bir anksiyetedir aslında.
Diş hekimi fobisini belirtilerinin bir kısmı; diş hekimi randevusu olduğu düşüncesinin ağlama ya da bedensel olarak hasta hissetmeye sebep olması; tedavi sırasında kullanılan aletlerin yerleştirildiği an, hissedilen şiddetli gerginlik, ağrı ya da birden nefes almakta zorlanma hissi, diş hekimi randevusundan önceki gün uyuyamamak, bekleme odasında beklerken artan sinirlilik ve gerginlik, ağrı korkusu: daha önceki kötü travmalardan kaynaklı veya kötü deneyimleri paylaşan birileriyle sohbet etmek, farklı tedavilerle alakalı videolar izlemek, iğne korkusu ya da iğnenin işe yaramayacağı korkusu, anestezi yan etkisi korkusu, kontrol kaybı veya savunmasız kalma korkusu: yapılan işlemin görülememesi ve hastanın kendini savunmasız hissetmesi, utanma ve kişisel alan ihlali vb. bir çok şeyden kaynaklanabilmektedir.
Peki önlemek mümkün mü? Tamamen geçebilir mi?
Öncelikle bu durumun birçok hastanın başına gelebileceği normal bir durum olduğu kabul edilmelidir. Daha önce yaşanan bir travma veya yakınlarınızdan, çevrenizden duyduğunuz olumsuz deneyimler illaki sizin başınıza gelmek zorunda değildir. Son yıllarda diş hekimliğinde yapılan yenilikler sonucunda, dental işlemler çok az acı hissiyatına sebep olup, hatta acısız olarak gerçekleştirilebilmektedir.
Tedavi ya da muayene başlamadan önce hastalar mutlaka dişçi korkusu yaşadıklarını diş hekimlerine söylemelidir. Özellikle tam olarak korkulan unsurun ne olduğunun belirtilmesi, diş hekiminin hastayı rahatlatmasını kolaylaştırır.
Yapılacak olan işlemler hakkında hekiminizden detaylı bilgi almanız internette izleyeceğiniz videolardan çok daha faydalı ve korkusuz olmanızı sağlayacaktır.
Ağız kokunuz ve estetik bir görüntüde olmadığını düşündüğünüz dişlerinizin görüntüsü konusunda size yardımcı olabilecek tek kişi hekiminizdir. Şikayet ve beklentilerinizi hekiminize açıkça belirtmeniz, tedavinin karşılıklı olarak daha rahat gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Randevunuzu olabildiğince sabah saatlerinde almaya çalışmanızda fayda olacaktır. Bu sayede günün stresi ve yoğunluğu birikmeden önce, daha sakin olduğunuz bir dönemde tedavinizin yapılmasını sağlamış olursunuz.
Eğer kalp çarpıntısı, solunum sıkıntısı yaşayacak düzeyde bir fobiye sahipseniz, doktorunuza da danışmak kaydıyla ve diş hekiminizin de bir sakınca görmemesi halinde doktorunuzun reçete ettiği bir sakinleştirici ilaç alabilirsiniz.
Şiddetli ağrı raddesine gelmeden hekiminize başvurmanız hem maddi anlamda size külfet olmayacak işlemlerle dişinizin tedavi edilmesini hem de yapılacak işlemin zorluk boyutunun azalmasını sağlayacaktır.
Düzenli olarak diş kontrollerine giden hastaların dişçi korkusu probleminden daha kolay kurtulduğu da gözlemleniyor. Bu nedenle söz konusu korkuyu bir ‘kader’ olarak değerlendirmek yerine bu korku ile baş etmenin yollarını öğrenmeli ve diş kontrollerinizi asla aksatmamalısınız.
Sağlıklı günler dilerim…

DİĞER YAZILARI