Rivayetlere göre deve güreşleri yörüklerin çok eski geleneklerinden bir tanesidir. Rivayet bu, dolaşır etrafta. Rivayete kaynak soran mı var sanki? Sallamış birisi, inanmış birileri.. “Nasıl yani, öyle değil mi?” diyenleriniz olabilir, öyle değil.. Uydurma bir gelenek…
Yörük kültürü çok eski tarihlere dayanır. Adı üzerinde yörükler (yürümekten gelir) göçebe hayatı benimsemişlerdir. Yazın yaylalarda kışın kışlaklarda vakit geçirerek hayvancılıkla geçimlerini sağlayan bu insanlar yerleşik bir hayata çok yakın tarihlerde geçmişlerdir. Genellikle geçim kaynakları dağ şartlarına kolay uyum sağladıklarından dolayı keçi sürüleri olmuştur. Bunun yanında develer de yörüklerin hayatında önemli bir yer işgal eder. Develer göçebe yörüklerin taşınmasında nakliye aracı vazifesi görmek dışında bir “nam” yapma aracı olarak da kullanılmışlardır. Yörüğün zenginliği keçi sayısından çok deve sayısıyla ölçüle gelmiş yıllarca.
Deve güreşleri konusunda da saçma sapan rivayetler dolaşır etrafta. Fakat konu hakkında yapılmış araştırmalar ve yayınlanmış birçok makale bulunmaktadır. Bu kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında deve güreşlerinin tarihçesi hakkında kesin bilgi elimizde bulunmasa da II. Mahmut zamanında Tire taraflarında kervancıların deve kervanlarındaki develerin oynaşmasını (güreşmesini) izleyerek başladığı rivayet olunmaktadır. Konuyla ilgili kesin bilgi kaynağı bulunmasa da bu tarihten sonra yavaş yavaş yaygınlaştığı kabul edilir. İlk düzenli deve güreşinin 19. Yüzyılın başlarında İncirliova’da tertiplendiği kabul edilir.
En büyük kültürel eserlerden bir tanesi olan Seyahatnamede Evliya Çelebi develerle ilgili birçok bilgiye yer vermiş, fakat güreştiklerinden hiç bahsetmemiştir.
Develerle yörükler arasında çok güçlü bir bağ olduğundan yörüklerin bu güreşlerle ilgilenmemeleri düşünülemezdi. Nasıl çıktığı, neden çıktığı veya nereden çıktığı pek de önemli değil aslında. Benim için önemli olan hiçbir faydasının olmaması. Ne yörüklüğe, ne yörük kültürüne, ne develere ya da herhangi bir şeye hiç faydası yok. Neden bu kültürü yörükler üzerine yıkıp da haksız bir kazanım elde ettiklerini de bilemiyorum.
Gelelim günümüze…
Deve güreşleri adı altında milyonlarca lira sırf üç-beş keyif düşkünü traktör kasasında eğlensin, yesin, içsin belki sarhoş kafayla kavga çıkarsın, birbirlerini yaralasın ve hatta öldürsünler diye heba ediliyor.
Olmaz öyle şey demeyin, daha geçen sene bir gencimizi Nazilli arenada sarhoş bir kafaya kurban ettik…
Yörüklük çok eski bir kültürdür, bir gelenektir, bir yaşam biçimidir ve yaşama biçimidir. Yörükler geçmişlerinde hiçbir zaman develeri güreşirken kafayı çekip birbirlerine saldırmamışlardır. Velev ki, bu kültür yörüklerin olsun. Günümüzde güreşen develer zengin ağaların devesi, kazanan zenginin devesi, yürüyen zenginin namı. Nerede yörüklerin devesi? Yok.. Üç beş zenginin namı yürüsün diye heba edilen milyonlarla neler yapılmaz ki?
Gariban yörüğün devesini bırakın güreştirmeyi arenaya yaklaştıran bile yok.
Toplanan paralarla ne yapılıyor, onu da bilen yok…
Güreşin, güreştirin, dövüştürün… Fakat bunu bir kültürle bağdaştırmayın. Yörüklerin böyle bir geleneği bulunmadığı gibi bu çağ dışı geleneği bir “kültür mirası” olarak evlatlarıma bırakmaktan şahsım adına ben utanç duyarım. Kimsenin eğlencesine, eğlenme şekline laf etmek haddimiz değil. Fakat asıl amacı traktör kasasında nahoş eğlencelerin tertiplenmesi olan bu güreşi esasen bir kültür mirasıymış gibi tanıtmanın, bu vesile ile para toplamanın ve harcamalar yapmanın mantıkla izahı da yok.
Yörüklerin mera arazisi sorunu var, konar göçerlik bitti, tarih oldu. Yörükler “yörüyemiyor” siz devesini güreştirmekle meşgulsünüz. Dağlarda dumanı tüten yörük çadırı kalmadı, siz olmayan kültürünü yaşatmak için uğraşıp durursunuz.
Belediyeler esnaftan ya da sponsorlardan topladıkları paraları sarhoş eğlendirmek için kullanacaklarına engellilerin daha huzurlu yaşamaları için, çocukların daha güvenli ortamlarda büyümeleri için, gençlerimizin daha kaliteli yaşamaları için ve daha acil ihtiyaçlar için harcasalar olmaz mı?
Olmaz, o zaman kasketli amcalar kızarlar..
Buyurun bana da kızın..
Sizin devenizden, boğanızdan daha acil ihtiyaçları var bu insanların. Hatta daha keyifli işlere bile ihtiyaçları var. Kaliteli sanatçıların konserlerini dinlemek, güzel bir tiyatro oyununu sahneletmek, alanında uzman konuşmacıları halkla buluşturmak gibi.. Bunları yapsanız daha iyi olmaz mı?
Neden bu tür güzelliklere ön ayak olmazsınız?
Atalarımız da yanlış yapabilir, yapmışlardır da. Bu yanlışlardan bir an önce dönmek ve doğru işler yapmak demek geleneklerimize karşı gelmek, kültürümüzü yok etmek değildir.
Deve güreşi sevdalıları tepkilerinizi bekliyor olacağım.
Bu tür faydasız ve masraflı organizasyonların son bulması umuduyla sağlıkla kalın, hoşça kalın.