Hangi kalem hangi kağıt yazabilir yüreğimdeki bilinmezi... Sır perdesi aralanır gibi gün yüzüne çıkan o en derin hisleri...
Zamanın karmaşasında çocukluğum ve gençliğimin serzenişi...
En büyük hayallerle yola çıkıp yarı yolda pes etmek üzere olduğum an'lardayım...
Kim bilir belki de yolum buraya kadar, belki de umudum tüketti yolculuğumu...
Hayatın kendi içinde bir düzeninin olduğunu, yaşadığımız kaosun aslında bir düzen unsuru olduğunu anlamamız için pek çok kapıdan geçip, pek çok sorunu atlatmamız gerekiyormuş meğer.....
Hayallerimizi gerçekleştirmek için çıktığımız yolda, düzene ayak uydurmaya çalışırken tükettik belki de yüreğimizi....
Zamansız vedalarla azaldı her bir zerremiz... umuda dair kırıntılarla besledik kalan her bir parçamızı... Tutunduk kökleri olmayan dallara...
Yersiz yurtsuz bir göçebeydik zamanın kollarında.....
Hüznün bulutları kaplasa da dört bir yanımızı ,yüreğimizdeki umut var oldukça, gün gelecek kaplayacak gökyüzünü rengarenk bir gökkuşağı.....