Geçtiğimiz günlerde ABD başkanı Trump yine bizleri hiç şaşırtmayan bir açıklama yaparak Türkiye’yi ve Türk ekonomisini tehdit eden söylemlere yer verdi sonrasında ise başka bir açıklama yaparak Türkiye’nin ticari ortağı ve NATO müttefiki olduğunu açıkladı.
Trump bu tür densizlikleri sürekli yapıyor. Sadece ülkemiz için değil, çeşitli ülkelerle ilgili ve hatta olaylarla ilgili Dünya gündemi ile neredeyse her gün benzeri bir açıklama paylaşmayı seviyor. Tarzı biraz alışılmışın dışında. Açıklamaları arsında mantıksal bir bağ kurmak, tutarlılık aramak beyhude bir çaba. Bu sebeple Trump’ın açıklamalarını dikkate almamak lazım fakat…
Evet, açıklamalarını dikkate almak deli söyleminden tedirgin olmakla eş değer bir durum. Fakat Trump’ın ülkemizin ekonomisini ağzına sakız yapması çok mu normal? İşte burada bir durup, düşünmek lazım. Ona bu haddi veren bizden başkası değil. Ekonomimiz maalesef üretim ekonomisinden çok uzakta. Tüketmeyi çok seviyoruz, marka bağımlılığımız çok yüksek. Her birimiz ayrı ayrı krallar, kraliçeler gibi yaşamayı çok seviyoruz. Kimse evinde kahvaltı yapmak, akşam yemeği yemek istemiyor. Meslek liselerinden meslek erbabı yetişmiyor. En büyük kentlerden en ufak şehirlere kadar işimize ve gezmeye özel aracımızla gidiyoruz. Toplu ulaşıma binmeyi reddediyoruz. Lüks araç ve telefon tutkusu yüzünden eğitimimize harcamadığımız binlerce liraları cebimizde keyfimiz için taşıyoruz. Liste daha çok uzar gider, bilinen şeyleri tekrarlamaya gerek yok. Bütün bunları söylemekten kastım şudur ki biz dışa bağlıyız. Devlet olarak değil, millet olarak dışarıdan gelen her şeyi pervasızca tüketmeyi seviyoruz. Bu sebeple Trump biraz da haklı, değil mi? Ona bu küstahça davranma yetkisini veren bizler değil miyiz?
SİZİN ORADA ENFLASYON KAÇ ACABA?
Yetkililer tarafından enflasyonun tek haneli olarak açıklanması büyük tepkilere yol açtı. Hiç kimse enflasyonun bu kadar düşük olduğuna inanmadı. Peki, enflasyon gerçekten tek hanelere düştü mü? TÜİK’in hesapladığı enflasyon düştü. Evet, bu doğru fakat TÜİK’in açıkladığı enflasyon kendi enflasyonu. Siz kendi enflasyonunuzu kendiniz hesaplayın. Zor değil, alın elinize bir kalem – kağıt, tükettiğiniz 40-50 çeşit ürünün fiyatlarını geçmiş ve bu gün olarak yazın, aradaki farkı hesaplayın. TÜİK de böyle yapıyor sonuçta. 900 civarı üründen bir sepet yapıp ortalamasını alıyor. Bu sepette fiyatı hiç artmayan, bir miktar düşenler de var. O sebeptendir ki, TÜİK’in hesabı kendi açısından doğru, bizi ilgilendirmiyor. Mesela benim sepetimde elektrik faturası, akaryakıt, su faturası, çocuk bezi, makarna, et, soğan, patates, damacana su, çay, ekmek, pirinç, bulgur vb. ürünler var. Hesapladığımda benim yıllık enflasyonun yüzde 20’nin üzerinde. Siz de kendinizinkini hesaplayın, aldığınız maaş zammından çıkarın ve satın alma gücünüzün ne kadar azaldığını kendiniz görün.
Sağlıkla kalın, hoşçakalın.