Tek partili dönemde Dr. Mazhar Germen, çok partili dönemdeyse İsmet Sezgin’in en uzun süre Aydın milletvekilliği yaptığı süreçler çok geride kaldı.

Toplamda 8 yasama döneminde milletvekili olarak mecliste Aydın’ı temsil eden Germen ile 7 yasama döneminde Aydın’dan milletvekili seçilen Sezgin aynı zamanda bakanlık da yapmış iki isimdir.

Adnan Menderes, tek partili dönemde CHP’den Aydın’dan milletvekili seçilmesine karşılık çok partili dönemde Aydın milletvekilliği yapmamıştır ancak Aydın’da Kemer Barajı’ndan tutun ilk açıldığı yıllarda İstanbul aktarmalı olarak kutsal topraklara yolcu taşıyan Çıldır Havalimanı’na kadar ilimizdeki bir çok eserde imzası vardır…

Atatürk’ün 1 Şubat 1931’de Aydın’ın ziyaretindeki tavsiyesiyle CHP’ye girmesi elbette Menderes için olduğu kadar Aydın için de bir dönüm noktası olmuştur. CHP’den Aydın milletvekiliyken, Türkiye genelinde ilk olarak açılan 14 Halkevi’nden birinin Aydın’da kurulması da Menderes sayesinde olmuş, ilimizdeki Cumhuriyete ve değerlerine karşı olan sarsılmaz bağlılık ve inancın kökleri de o dönemde adeta perçinlenmiştir.
Esasen çok partili sisteme geçişle beraber Aydın, Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin siyasi anlamda her dönem güçlü olduğu bir il olmuştur. ‘Demir Kırat’ ekolünden partilere karşı ciddi teveccüh oluşmasında elbette Adnan Menderes’in Aydınlı olmasının büyük önemi var.

Bununla birlikte Merhum Adnan Menderes’ten sonra ciddi anlamda Aydın’a ağabeylik yapacak, ilin kalkınması, daha da gelişmesi, merkezi bütçeden hak ettiği payı alması, hükümet yatırımlarının hız kazanması adına Ankara’da lobi faaliyeti yürütecek, tuttuğunu koparacak öncü bir isim yani bir büyüğün eksikliği de ne yazık ki her dönem hissedilmiştir.
Açıkçası Menderes’ten sonra Aydın’a ağabeylik yapacak doğru dürüst siyasi bir isim tam manasıyla gelmemiştir. Ne Merhum İsmet Sezgin ne de Nahit Menteşe belki de dönemin şartları da elvermediği için bu anlamda yeterli bir performans ortaya koyamamıştır. Bir dönem Anavatan Partisi’nden bakanlık yapan Yüksek Yalova da öncü bir rol üstlenebilme noktasında tam manasıyla başarılı olamamış, AK Parti döneminde bakanlık yapan Atilla Koç da bu anlamda beklenildiği gibi etkin bir varlık ortaya koyamamıştır.

Hakikaten Aydın’da sağ partilerden milletvekili seçilip bakanlık yapan yani bir büyük olarak zikredilenler, -Geçmişte etkin bir varlık ortaya koyabilmiş ve tuttuğunu koparan bir profil çizmiş olsalardı- Adnan Menderes’in askeri darbe komitesince idam edildiği 1961’de, adeta Aydın’ı cezalandırırcasına sivil uçuşlara kapatılarak rotası yıllarca askeri yasak bölgeye çevrili kalan Çıldır Havalimanı, en basitinden halen gündemimizde olmazdı… Düşünün o darbe hükümetinden bu yana 40 civarında hükümet iş başına geçmiş ama tık yok…

Açıkçası, mevcut iktidarın en kıdemli milletvekili Mustafa Savaş, her ne kadar darbecilerin Çıldır Havalimanı’nı 1961’de sivil uçuşlara kapatmış olmaları nedeniyle halihazırda orada Türk Havayolları Uçuş Akademisi faaliyette olduğu için Aydın’ın cezalandırılmadığı yönünde düşünse de acaba Merhum Adnan Menderes’e olan sevgisiyle bilinen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu konudan ne kadar haberdar?

Acaba, en son 9 Şubat’ta Aydın’daki mitinginde, ‘Aydın dün Menderes'in yanında durup demokrasi mücadelesindeki safını belli etmişti’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın’ın demokrasi mücadelesindeki safını belli etmesinin, o dönemdeki darbe komitesinin dayattığı referanduma yani Menderes’in asılmasına da koca bir ‘Hayır’ demesinin bedelinin, Çıldır Havalimanı’nın 1961’de sözde darbe hükümeti tarafından yeterli potansiyel görülmediği için kapatılarak ve rotası yıllarca askeri yasak bölgeye çevrili kalarak ödetildiğinden haberdar mı?

Eğer darbe hükümeti tarafından Menderes’in ‘Çıldır Havalimanı’ arzusunun çöpe atıldığı ve adeta Aydın’ın cezalandırıldığı tam manasıyla kavranılsa zaten en başında yapılacak iş, 1990 yılında Menderes ve arkadaşlarına yönelik nasıl iade-i itibar yapıldıysa Aydın’a da aynı iade-i itibarı sağlama noktasında Çıldır Havalimanı’nı sivil uçuşlara açmak olacaktır.

Sanıyorum ki bu iade-i itibar, belki bu dönem değil ama bir gün Aydın’a sağlanacaktır. O gün, bizzat Menderes’in sağlığında ve başbakanlığı döneminde havalimanı kurulması için çok istediği 500 dönümlük araziyi bağışlayan Mustafa Çıldır’a, Menderes tarafından sunulan teşekkür madalyası yeniden anlam kazanacaktır.

Teşekkür madalyasıysa bu kez, Aydın halkı tarafından ‘Çıldır Havalimanı’nı sivil uçuşlara ve kargo taşımacılığına açılmasını sağlayan, bu ile bir büyüklük yapmış olan ve yıllardır özlemini çektiği ağabey özlemini gideren o kimsenin boynuna takılacaktır.