Aydın’da halihazırda yerel yönetimler özelinde bakıldığında Büyükşehir Yasası’na tam manasıyla adapte olunamamışlıktan kaynaklı bazı aksaklık ve eksiklikler bir kenara, genel yönetimden beklenti anlamında da ilin taleplerine dönük sürüncemede kalan konular ortada.
***
Denizli, İzmir ve Muğla arasına sıkışmış, kısmen dünden bugüne az olsun bizim olsun diyen yerleşik oligarşinin tahakkümüyle kalkınma hamlelerini tam manasıyla başaramamış, dışarıdan gelecek yatırımlara karşı da yine yerleşik oligarşinin negatif yaklaşımıyla uzun yıllar kapalı kalan bir Aydın profili karşımızda duruyor!
***
Ancak son yıllara dönük bakıldığında organize sanayi bölgelerinde hayata geçmeye başlayan yatırımlar vesilesiyle ilin üretim, istihdam ve ihracatla kalkınma potansiyelini artıracak fabrika kurulumları da artı bir değer olarak göze çarpmıyor değil.
***
Bu noktada Söke’de kurulan kağıt fabrikası, Çine’de hayata geçecek olan seramik fabrikası elbette güzel örnekler ancak yeterli mi? Hayır!
***
Aydın’ın kendi iç dinamikleriyle de kalkınma anlamında potansiyelini değerlendirmesi şart!
***
Bu noktada örneğin Bursa'da 'Kestane Şekeri'ne dönüşerek 32 ülkeye ihraç edilen 'Aydın Kestanesi'nin, AB'den coğrafi işaret tescili alması da kuru bir sevinç vesilesi olmamalıdır.
***
'Aydın Kestanesi'nin bu tescil vesilesiyle inovatif bir yaklaşımla artık Aydın'da da işlenip paketlenerek dışarıya da açılmasını sağlayacak girişimlerin önü açılmalı ve hatta örneğin üretici kooperatifi kurulup gerekli teşvikler de sağlanarak buna önayak olunmalıdır.
***
Türkiye'de AB'den coğrafi işaret tescili alan 7 üründen ikisinin Aydın'dan olması, esasen başlı başına Aydın'ın tanıtımı noktasında da esaslı bir kilometre taşıdır.
***
Aydın'ın sahip olduğu bu önemli değer, yerel yönetim ve STK'ların da işbirliğiyle bazı belediyelerimizin kardeş belediyeleri vesilesiyle de AB ülkelerinde tanıtım günleri de düzenlenerek değerlendirilmelidir.
***
Bununla birlikte Aydın Kestanesi ile ilgili Bursa'daki 'Kestane Şekeri' örneğine dönük gerekli fizibiliteler de yapılıp bizzat Aydın'dan da dışarıya açılmasını sağlamak için nasıl işlenmesi gerektiğiyle ilgili de KOSGEB ve ADÜ'de bulunan Teknokent'in de desteği alınarak çok yönlü bir çalışma da ortaya konulmalıdır.
***
Aydın’ın artık havanda su döğüp evzintiyle geçirecek vakti yok!
***
Dünya’nın dijital bir çağa doğru evrildiği ve artık otomasyonla fabrikaların koordine edildiği bir devirdeyiz.
***
Yerel yönetim anlamında da dijital çağın nimetlerinden yararlanmaya dönük örneğin ilimizde “Halk Atölyeleri’ adında, kısa adı ‘Halka’ olan bir mikro üretim zincirinin temelleri de bana kalırsa şimdiden atılmalıdır!
***
Bu gerekirse bazı üretim otomasyonlarının da devreye alınacağı mikro üretim zincirine işsiz, atıl vaziyetteki insanımız da dahil edilerek Aydın incirinin, kestanesinin, zeytinin işleneceği ya da Koçarlı’daki doğal kuvars taşlarının takılara dönüştürüleceği ya da online satış kurslarına dönük eğitim ve kursların organize edilip halkın doğrudan üretime dahil olacağı bir model fena mı olur?
***
KOSGEB ile yerel yönetimlerin ilerleyen süreçte bu tür konulara dönük de paydaş bir duyarlılık ortaya koyması temennisiyle…
***
Ne diyor Konfüçyüs; “…Balık verme, balık tutmayı öğret!”
***
Japonya’da evdeki engelli vatandaşlarını bile doğrudan üretime dahil etmek için proje geliştirilmesi örneğinde olduğu gibi artık halkımıza doğrudan sosyal yardımlarla değil balık tutmayı öğreterek dokunmanın zamanı geldi de geçiyor bile bizden söylemesi…
***