Zaman zaman mesleğe ilk başladığım yıllardaki köşe yazılarımı okur, özellikle memleketim Çine'ye dair bundan on yıl önce neler yazdığımı tararım.
***
Bundan yaklaşık 10 yıl önce sonuna şiir iliştirerek yazdığım 'Bize her yer Çine" adlı köşe yazısında şunları kağıda dökmüşüm;
***
"Tek Rumeli TV’ye verdiği demeçte dünyadaki tüm Çinelilere selam gönderen Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, Çine’nin en önemli özelliği olarak dünyanın neresine gidilirse gidilsin bir Çineli ile karşılabileceğine değiniyordu.
***
Evet dünyanın neresine gidilirse gidilsin bir Çineli ile karşılaşmak mümkün.
Peki bu bir artı mı? Çine’den fersah fersah uzaklara göç eden bizim insanımız neyin arayışı içinde gurbet ellere savruldu?"
***
Bu soruyu sorduktan sonra bir şehir planlamacısından aldığım feyzle" İtalyan Köprüsü niye trafiğe açık" diye de sorgulamış ve eklemişim, "O köprü trafiğe kapatılmalı ve tarihi dokuya zarar vermeden süslenmeli"
***
Bu köprüyle ilgili zamanında İtalya Fahri Konsolosu'na kısmen durumu ileterek restorasyon konusunda paydaş olunabileceğini de konuşmuştuk ancak yerel yönetimin bu yönde bir fikri var mıdır orası düşündürücü.
***
Neyse yazının sonunda kaleme aldığım şiirin kısa bir bölümünü de iliştireyim; Bu konuyu belki ileride bir haber vesilesiyle de ele alabiliriz.
***
"fırtınalardan çıkagelirim yine
gözlerimin alaborasında bir yelkovan geçimi sessizlik
rastıklı aynalarda uyu Çine
uyur sisli ve dingin... "
***
Çine'nin bir gün uyanması ve sislerinden azade bir görünüme kavuşması dileğiyle...
***