Yıllar önce Söke’de gazete muhabiri olarak çalışıyorken ‘Söke Serenatı’ adlı bir şiir kaleme almıştım. Şiir tam olarak şöyle;
tam da
içime koymuşken ucuza adam satımı
ne de güzel uzar gölgem
istasyon caddesinde
sıradan bir gün batımı
ah!..
bir derviş postu bile
reva görülmez bize tekkede
ve kader
yel yordamıyla yoklayarak hüznümüzü
örer serin ağlarını Söke'de!..
Söke bilindiği üzere rüzgarıyla meşhur bir ilçemiz.
Haliyle Didim karayolu kenarında ‘Boğadeviren Rüzgarı’nın hakim olduğu güzergahta ‘Rüzgar Enerji Santralleri’ de boşuna kurulmuş değil!
Rüzgarın böylesine yoğun olduğu Söke’de, haliyle zaman zaman siyasette de sert rüzgarlar esebiliyor.
Örneğin Söke’de bu dönem belki de uzun zamandan bu yana en sert rüzgarların estiği bir süreç yaşanıyor.
Yine konuyu biraz açacak olursak; Belediye Başkanı Levent Tuncel’in sağlık sorunlarından mütevellit olarak, gerek parti içi gerekse muhalefet bloğu tarafından yönetilemediği öne sürülen Söke’de, CHP ayrı İYİ Parti ayrı bir görüntü verirken, MHP ile AK Parti’nin de eylem ve söylem birliği noktasında parçalı bir yelpazede konuşlandıkları da ortada.
Örneğin MHP ile CHP Tuncel’e karşı gerek eylem ve gerekse de söylem bazlı olarak sert bir tutum sergilerken, AK Parti ile İYİ Parti’nin tam tersi bir noktada konumlandığı da açıkçası sırıtıyor.
AK Parti’de ayrıca meclis üyesi Hasan Turhan dışında en ufak bir tepki de söz konusu değil ancak İYİ Parti’ye baktığımızdaysa göreve dönmesi temennisi hakim.
Bu konu da önümüzdeki süreçte sanırım netliğe kavuşacaktır ancak Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun da Başkan Tuncel’in gereğini yapmasını isteyerek istifa göndermesinde bulunması da hafızalarda yerini koruyor. Bunu da unutmamak lazım. Bu nedenle önümüzdeki süreçte yaşanacak olanları hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Bu konunun dışında Söke siyasetinde bir sürpriz değişim de geçtiğimiz süreçte yaşandı. Söke Ticaret Odası seçimlerinde MHP Söke Belediye Meclisi Üyesi Metin Sakalar ipi göğüsledi.
Sakalar’ın vizyoner bir yaklaşımla STO bünyesinde ne gibi hizmetlerin hayata geçirilmesine vesile olacağı önümüzdeki bu 4 yıllık zaman diliminde ortaya çıkacak.
Bu noktada kendisinin seçimlere giderken birleştirici bir dil geliştirmesi ve bir önceki seçimlerde karşısında olan Tekin Yavuz ve Haluk Kutlay ile kısmi seçim ittifakı yapması, hanesine artı olarak yazıldı ancak önümüzdeki Yerel Seçimler’e dönük kartların yeniden karılabileceği de unutulmaması gereken bir gerçektir.
Esasen AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz’un kardeşi olan ve MHP’li kimliğiyle bilinen Tekin Yavuz, uzun süredir Söke Belediye Başkan Adayı olma noktasında ciddi bir kulis faaliyeti yürütüyor.
Süreç dahilindeki bu kulis faaliyetleri kapsamında gönül köprüsü kurma adına MHP’ye çeşitli nedenlerle küskün olan isimlerle de arada buzları eriten Yavuz’un, aday gösterilip gösterilmeyeceğini de yine zaman gösterecek.
Bana kalırsa Yerel Seçim süreci sathında daha sert rüzgarların esmesi beklenen Söke’de, Millet İttifakı bloğu da birleştirici bir aday etrafında kenetlenecek ya da partilerin ayrı ayrı seçimlere girmesi gibi bir karar alınırsa da bambaşka bir siyasi tablo şekillenecektir.
Bu noktada CHP Genel Merkezi’nin önümüzdeki Genel Seçimler’den sonra ismi ön plana çıkan isimlere yönelik ince eleyip sık dokuyacağı da biliniyor. Hatta şimdiden Söke, Nazilli’de yaşanan parti değişimin ardından ciddi anlamda mercek altına alınmış durumda da diyebiliriz.
Temennimiz; Sert rüzgarların esmeye devam ettiği Söke’de, partilerin derslerine şimdiden iyi çalışması ve Genel Seçimler’de alınacak sonuca göre ortaya çıkacak olan tablodan da hareketle birleştirici, Söke’ye değer katacak, bireysel menfaatlerini değil ilçenin aydınlık yarınlarını ön planda tutan, hesabi değil hasbi yaklaşım sergileyen isimleri Söke siyasetine kazandırmasıdır.