Aydın’da yaklaşık 24 milyon adet ile Türkiye’de en çok zeytin ağacının bulunduğu, kestane ve incirde de en çok üretim yapılan il olmamıza rağmen sanayi ve pazarlama ayağındaki kronik eksikliğimiz bir kenara;
Bundan yaklaşık 12 yıl kadar önceki bir programda Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tarihçi Erhan Afyoncu’nun söylediğine göre; Aydın’da binlerce yıllık kadim geçmişe sahip şaman inancına mensup bir dini grubun 1970 yılına kadar varlığını sürdürdüğünü hatırlarsak, esasında tarihi zenginliğimizin yaşayan insan hazinemizin de fazlasıyla mevcut olduğu aşikar.
Hani diyor ya bir düşünür; “Coğrafya kaderdir!” diye;
Hakikaten Aydın’ı bir bütün olarak ele alıp dünü, bugünü, ta M.Ö. 400’lerde Spartalı General Thimbron döneminde Perslere karşı verilen bağımsızlık savaşıyla adını duyurmasından bu yana ele aldığımızda nasıl bir kader sarmalının içindeyiz hiç düşündünüz mü?
Çok uzağa gitmeyelim; Aydın’ın 100 yıl öncesinde de tarihi bir ‘Bağımsızlık Savaşı’nın sahnelendiğini düşünürsek, General Thimbron’dan Yörük Ali Efe’ye uzanan ortak payda sahi nedir?
-İstiklal Ruhu.
İşte bu ‘İstiklal Ruhu’yla yoğrulan bir coğrafya olan Aydın’da geldiğimiz noktada zihinlerdeki pranganın da sökülüp atılacağı ikinci yüzyıllık döngünün 2022 yılı itibariyle ilk yılına girmiş olduk!
Temennimiz; Bu yıl Aydın’ın Kurtuluşu kapsamında 100. Yıldönümü etkinliklerinin sahneleneceği 7 Eylül 2022’nin daha anlamlı ve yarınlar için daha da iz bırakacak bir konsept ile yad edilmesidir!
“…Irgalanır düşman pusulalarında kuzey
Irgalanır demiryolu kenarında bir uzun selvi
Gecenin en ıssızlığıdır
Yıldızlar bile kendi köşesinde münzevi
Bir yıldız kayışı ile kamçılanır umutlar
Yörük Ali Efe ile kızanları yoldadır
Tutulur nefesler, yumruklar sıkılır
Sahur topları dahil herşey
Tam tekmil hazıroldadır…”
(Murat Tan – 7 Eylül Destanı’ndan)