Tarih: 28 Nisan 1922 Cuma
***
Düşünün; Üzerinde hayat bulduğunuz Aydın’da, bundan tam 100 yıl önce yaşayan ceddimiz Yunan İşgali’nin son demlerinde geçecek bir Ramazan ayına daha girmişti.
***
Aydın Bey Camii’nde, Eski Çine Camii’nde, Koca Camii ya da Koçarlı Cihanoğlu Camii’nde, yunan evzonlarının süngüsü altında teravih namazı kıldığınızı hayal edin!
***
Okunan hutbede birlik ve dirlik yasak! Safları sıklaştırmanız, toplu hareketiniz kısıtlı.
***
Olası diklenmeniz omzunuza ya da suratınıza inecek süngü dipçiğiyle oracıkta infaz edilmenizi gerektirebilir! Hatta düşünün her gün önünden akıp gittiğiniz Bey Camii’nin önünde henüz çok kısa bir zaman önce elliden fazla kahramanınız istiklal uğruna canını vermiş.
***
Aydın’ın dört bir yanı harap ve bitap halde, bir an önce işgalden kurtuluşu için dua dua niyaz ve feryatla Hakk’a yakarıyor…
***
İşte böylesi bir Ramazan atmosferinin yaşandığı Aydın gerçeği mazimizde öylece duruyor…
***
Ve 100 yıl sonra bugün geldiğimiz noktada çok şükür her ne kadar eski bayramları arasak da bağımsız bir ulusun ferdi olarak yine bir bayrama daha giriyoruz.
***
Her ne kadar pandemi döneminin ardından ilk yasaksız Ramazan Bayramı olsa da ekonomik sıkıntılardan kaynaklı bazı huzursuzluklar da yok değil!
***
Ümidimiz, bir sonraki bayramda sıkıntıların daha da hafiflediği, ekonomik açıdan da daha refah içerisinde gireceğimiz bir bayrama ulusça hep birlikte kavuşabilmek.
***
Bu duygu ve düşüncelerle herkesin Ramazan Bayramı’nın mübarek olmasını diliyorum.
***
Aşağıya iliştirdiğim şiiri, geçtiğimiz yıl işgal altındaki İslam Alemi’ni düşünerek yazmıştım. Bir parça tefekkür edebilmenize vesile olması dileğimle sevgi ve sağlıcakla kalın.
***
Hüznün kristalleri şekerlenmez/
mahzundur Elif Lam...
Ne garip bayramdır bu/
füze sağanağında Ehli İslam!
***
Coğrafyalarım yanıyor/
dört yanımda bitimsiz bir hazan...
Nerde o eski coşku/
sinelerde yankılanan ezan!
***
Elveda ey gönlü kırık ay/
elveda ya şehri Ramazan!
Var git aramızdan/
şanlı yılların ötesine uzan...
***
Bilali bir yankı seni muştulasın/
köhne duvarlara!
Selam dursun yedi kıta/
gül takılı uçaksavarlara...
***
Bayram dediğin mazlum yüreklere/
öyle bir değmeli ki!
Bayram işte o gündür o gün/
bu günlere ne demeli ki...
***
Hüznün kristalleri şekerlenmez/
mahzundur Elif Lam...
Ne garip bayramdır bu/
zulüm ablukasında Ehli İslam!
***
